Edebi eserlerde anlama ayrı bir incelik katmak amacıyla farklı sanatlardan yararlanılır. Birden fazla anlamı olan herhangi bir sözcüğü iki anlama gelecek şekilde kullanma sanatına da tevriye sanatı denir. Bu söz sanatının en ince detayı daha çok yakın anlam değil de uzak anlam kastedilmesidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus sözcükteki her iki anlamının da gerçek anlamda kullanılıyor olması diyebiliriz. Tevriye ne demek? Konu başlığımız altında ayrıntılı açıkladık. Tevriye örneklerine de ulaşabilirsiniz.
Tevriye ne demek sorusunu şu şekilde açıklayabiliriz; edebi eserler içerisinde bir kelimenin hem yakın hem de uzak anlamına gelecek şekilde iki farklı anlamıyla kullanılması sanatıdır.
Buradaki en önemli incelik kelimenin hem yakın hem uzak anlamıyla kullanılıyor olmasıdır. Üstelik bu durum tevriye ve kinaye arasındaki farklı göstermektedir. Çünkü kinayelerde kelimeler hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullanılmaktadır. Tevriyede ise uzak ve yakın iki anlamıyla kullanılır. Yani tevriyede mecaz yoktur.
"Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek"
İkinci dizede "ben" ifadesi tevriye sanatı ile kullanılmıştır. Yakın anlamı, vücuttaki siyah kabartı; uzak anlamı ise, I. Tekil kişi şeklindedir.
"Âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş"
"Gül gülse dâim ağlasa bülbül aceb değül
Zira kimine ağla demişler, kimine gül "
"Bir delikanlı haramîdir deyü afv ettiler
Asmadan kurtuldu ammâ çok sıkılmıştır şarâb "
"Bana Tâhir Efendi kelp demiş
İltifatı bu sözde zâhirdir
Mâlikî mezhebim benim zirâ
İtikatımca kelp tâhirdir" (Nefi)
Bir buse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm
Bir nim tebessümle o afet gülüverdi.
Sert oldu hava çıkma koyundan kuzucağım
Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
Ulusun, korkma nasıl böyle bir imanı boğar.
Baki kalır sahife-i alemde adımız