Güzel Türkçe'mizde bulunan ve kişiler ve kurumlar arası iletişimin temel yapıtaşı olan kelimelerin eş anlamlı (anlamdaş) sözcüklere sahip olmasının yanında anlamlarının tamamen karşıtını ifade eden zıt anlamlıları da bulunmaktadır. Eğitim - öğretim kurumlarında kendilerini geleceğe hazırlayan öğrencilere Türkçe derslerinde konu olarak öğretilen bu kelimeler okuldaki yazılı - sözlü sınavlarda ve merkezi lise ve üniversite sınavlarında Türkçe derslerinde soru şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Öte yandan gündelik yaşamda konuşurken ve yazarken anlatmak istediğimiz konunun karşıtını ifade etmek istediğimizde bizlere yardımcı olmaktadır. Çözdüğü bulmacada soru olarak, okuduğu makale, dergi, kitap, haber ve daha pek çok türde dijital ve basılı kaynakta Taze kelimesine denk gelen ve karşıt anlamıyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler "Taze Zıt Anlamlısı Nedir?" sorusu üzerinde araştırmalarını sürdürüyor. Türk Dil Kurumu (TDK) güncel Türkçe sözlük kaynaklı olarak merak edilen Taze Zıt Anlamlısı Nedir? sorusu cevabı ve daha net anlaşılabilmesi için Türk Edebiyatı'nın en başarılı kalemlerinin eserlerinden örnek ifadelerle açıklamaları şu şekilde;
Farsça kökenli taze kelimesinin Türk Dil Kurumu (TDK) güncel Türkçe sözlük kaynağında yer alan zıt anlamlı (karşıt) sözcükleri
şeklinde yer almaktadır.
TDK sözlüğünde yer alan bilgilere göre taze kelimesinin eş anlamlısı olan sözcükler
olarak yer almaktadır.
Farsça'dan Türkçe'ye geçen taze kelimesinin Türk Dil Kurumu (TDK) GÜNCEL Türkçe sözlük kaynağında yer alan isim ve sıfat türlerindeki anlamları ve örnekli açıklamaları şöyle;
Buna örnek olarak Yusuf Ziya Ortaç'ın eserinde yer alan
"Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum."
ifadesi verilebilir.
Memduh Şevket Esendal'ın eserindeki
"Yüzü taze, taravetli ve güzeldi."
ifadesi buna örnek olarak gösterilebilir.
Cümle içerisinde kullanımına
"Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu."
ifadesi örnek olarak gösterilebilir.
Halikarnas Balıkçısı'nın eserinde bulunan
"Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü."
cümlesi örnek olarak verilebilmektedir.