Genel Kurul'da 91 red, 1 çekimser oya karşın, 295 oyla kabul edilen kanuna göre, zorunlu ilköğretim çağı, 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.
İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak.
8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek.
İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak.
İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor.
İmam-hatip ortaokulları
İlköğretim kurumları tanımlanırken, ''imam-hatip ortaokulları'' da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak.
Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek.
Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek.
Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı erteleyebilecek.
Kanunla, ilgili kanundaki ''8 yıllık kesintisiz ilköğretim'' ibaresi ''ilköğretim ve ortaöğretim'' şeklinde değiştiriliyor ve ''8 yıllık kesintisiz'' ibaresi çıkarılıyor.
Kanun, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Buna göre, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.
Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si, yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.
Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.
Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.
Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.
YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler bakımından bu kurumların mezunlarının, YÖK tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde, merkezi sınavlarda aldıkları puanlara ilave edilecek, ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacak.
Üniversitelerin adları değiştiriliyor
Yasayla, Rize Üniversitesi'nin adı ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'', Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı ''Abdullah Gül Üniversitesi'', Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin adı ''Bülent Ecevit Üniversitesi'', Konya Üniversitesinin adı da ''Necmettin Erbakan Üniversitesi'' şeklinde değiştiriliyor.
Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Alımlara ilişkin usul ve esaslar, iki bakanlığın müşterek hazırlayacağı yönetmelikle rekabete açık şekilde düzenlenecek.
DİNÇER: "TOPLUMDA İHTİYACIMIZI VE BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAYACAK OLAN YETENEKLİ ÇOCUKLAR YETİŞTİRECEĞİZ"
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, toplumda ihtiyacımızı ve beklentilerimizi karşılayacak olan yetenekli çocuklar yetiştirileceğini belirterek, "Bu kanun Türkiye'de halkla devletin barışmasının önünde önemli bir adım olarak tarihe geçecek. Biz halk ile devleti yaklaştırdık, barıştırdık. Bu yakınlaşma ve barışma devam ettikçe Türkiye Cumhuriyeti ilelebet ayakta kalmak için güçlü bir desteğe sahip olacak" dedi.
TBMM'de 4+4+4 kesintili eğitim sisteminin kabul edilmesi sonrası bir teşekkür konuşması yapan Dinçer, bugün kabul edilen kanunla Türk eğitim sisteminde bu zamana kadar tek tipleştirici yapıdan, daha demokratik, daha esnek yapıya geçişi onaylayan bir düzenleme yaptıklarını söyledi. Bugünden itibaren Türk eğitim sisteminde tek tip insan yetiştirilmeyecek. Bu ülkede ve toplumda ihtiyacımız olan ve beklentileri karşılayacak olan yetenekli çocuklarımızı yetiştireceğiz. Dünya ile rekabet edebilecek kabiliyetli gençlerin yetişmesi için adım atmış oluyoruz. Daha önemlisi her bir çocuğumuzun hayırlı birey olarak yetişmesini sağlanacak. İhtiyacım olan ve beklentilerimizi karşılayacak bilgi ve birikimli çocuklar yetişecek. Şahsi kanaatim bu kanun Türkiye'de halkla devletin barışmasının önünde önemli bir adım olarak tarihe geçecek. Biz halk ile devleti yaklaştırdık, barıştırdık. Bu yakınlaşma ve barışma devam ettikçe Türkiye Cumhuriyeti ilelebet ayakta kalmak için güçlü bir desteğe sahip olacak" dedi.
14 MADDEDE YENİ EĞİTİM YASASI İÇİN TIKLAYIN!