Türkiye, önemli fay hatlarını barındıran bir coğrafyada yer almaktadır. Bu nedenle Pek çok bölgede büyük depremler meydana gelebilmektedir. Belirttiğimiz fay hatları ise yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu gerilme ve sıkışmalar, belirli yerlerde enerji birikimine sebep olur. Bu enerjiler de zaman zaman açığa çıkar ve bu hareketli bölgelere fay adı verilir.
Sismograf, depremlerin yani yer sarsıntılarının büyüklüğünü ölçmeye yarayan bir araçtır. Bunun haricinde birçok etkeni de ölçmektedir. Genel olarak sismograf adı verilen cihaz çok hassastır. Fakat daha basit halleri de bulunmaktadır. Sismograf, yer hareketlerini sürekli olarak kaydederek, yer sarsıntılarının süresini, merkezini ve saatini saptamaktadır. Bu nedenle depremler hakkında çok önemli bilgiler vermektedir.
Mekanizma olarak bir ucu dayanıklı, öbür ucunda bir kayıt kalemi bulunan ve yay ile desteklenmiş ağırlıklı bir çubuktan oluşmaktadır. Herhangi bir sarsıntı yaşandığında ağırlık atıldığından dolayı, çubuğun sabit kalarak diğer bölümlerin salınması ilkesine göre çalışır. Kayıt kalemi de saat ibresi yönünde ağır ağır dönen bir silindir üzerinde sarsıntıları saptar.
Sismograflar genelde gözlemevlerinde bulunmaktadır. Benzer mekanik özelliklere sahip olsalar da salınım hareketlerini farklı elektronik aletlerle algılanmaktadır. Ayrıca bu düzenek otomatik olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda ilk düzenekten daha duyarlı bir sismograf türüdür.
Sismografın çalışma düzeneğinden yukarıda bahsetmiştik. Bunun üzerinden yola çıkarak sismograf düzeneğinin neyi ölçtüğünden bahsedeceğiz. Sismografın genel amacı yer sarsıntılarını düzenli olarak tespit etmek. Bir kâğıt üzerine veya elektronik ortamlarda elde edilen veriler sonucunda sismograf, yer sarsıntısı veya depremlerin büyüklüğünü, depremin süresini, saatini ve merkezini saptamaktadır. Ayrıca depremin şiddeti Richter ölçeğine göre belirlenmektedir.