Canlılardaki dokular çeşitli nedenlerden olayı zarar görebilir hatta yok olabilmektedirler. Bir başka açıdan bakacak olursak, canlıların vücutlarından kopan parçalar gelişim göstererek yeni bir canlıya dönüşebilmektedirler. Bu olayların hepsi biyolojide rejenerasyon olarak adlandırılmaktadır. Kuşlarda rejenerasyonlar dokularla olurken, semender, kertenkele, yengeç gibi canlılarda ise organ düzeyinde olmaktadır. Rejenerasyon ne demek konusunu daha detaylı aktaralım. Aşağıdaki örneklerle de konuyu daha iyi pekiştirebilirsiniz.
Rejenerasyon diğer adıyla fizyolojik yenilenme; normal yaşantıda bazı vücut doku ve hücrelerinin sürekli olarak yaptığı yenilenme olayıdır. Canlılarda görülen doku, organ ve hücre yenilenmesi olarak da kısaca tanımlayabiliriz.
Doku kaybından sonra ortadan kalkan bir hücrenin yerini, aynı cins ve aynı hücrelerde doldurma anlamına da gelir. İlkokuldan bu yana en bilindik örnek, solucanı ortadan iyice ayırdığınızda solucanın hayatta kalıp kendini yenilemesi olayıdır. Bu olaya rejenerasyon ile üreme denir. Süngerlerde, yassı solucanlarda, bazı denizyıldızı türlerinde ve halkalı solucanlarda rejenerasyonla üreme oldukça sık görülmektedir.
Bir de onarımsal yenilenme olayı vardır. Bu da vejetatif üreme sırasında ya da yaralanmalarda vücudun eksik kısımlarının tamamlanması olayıdır. Örneğin bazı eklem bacaklılar, balıklar, amfibiler de genellikle genç dönemlerde yitirilen üyeler kendini yenileyebilmektedirler. Bunun en bilinen örneği, kertenkelelerin kuyruklarını yenilemesi olayıdır.
Çoğu omurgasız hayvan, vücudunun tamamını yenileme özelliğine sahiptir. Örneğin denizyıldızı orta diskten parça alınması beraber, kopan bir kol tüm vücudunu tamamlayabilmektedir. Halkalı solucanlar, ortadan bölündüklerinde arka kısım ön tarafı, ön kısımsa arka tarafını çok kolay ve basit bir şekilde yenileme yapabilmektedirler.
Rejenerasyon örnekleri için yaşantımızın devamını sağlayan vücut dokularını incelemek yeterli olacaktır. Mesela epitel tabakası ve kan hücrelerinde oluşan yenilenme diyebiliriz. Hayvanlarda eklem bacaklılarda üst derininin atılması ya da kuşlarda tüy dökülmesi diyebiliriz. Hatta memelilerde kıl, geyiklerde boynuz değişimi, yengeçlerde kabuk değişimi gibi örnekler verebiliriz.
En bilindik rejenerasyon örneklerinden olan Planaria, 1/100'ünü yenileyebilme özelliğine sahiptir. Yenilenme yeteneği hayvanın yaşı, organizasyon derecesi geliştikçe azaldığını da belirtelim. Gelişmiş çok hücrelilerde yenilenme genellikle olmamaktadır. Dokuların bazılarında hiç görülmezken (beyin, retina), bazı dokularda görüldüğünü belirtebiliriz.
İnsanda bilinen rejenerasyonlardan; kırılmış durumda olan kemiğin onarılması diyebiliriz. Çeşitli nedenlerden dolayı açılmış olan yaraların iyileşmesi de yine rejenerasyona örnektir. Bağırsak iç yüzeyinin ve dilin hücrelerinin yenilenmesi doku düzeyinde gerçekleşen jenerasyona en iyi örnektir. Karaciğer, mide, deri gibi organlarda insanda rejenerasyon yeteneğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteren örnekleri görmek mümkündür.