İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ömer Ceran, uzaktan eğitimle ilgili izledikleri yol haritasını SABAH'a anlattı. . Yeni tip koronavirüs önlemleri nedeniyle uzaktan eğitim formatında eğitimlerini sürdüren Medipol Üniversitesi'nde yaklaşık 35 bin öğrenciye uzaktan öğretim hizmeti verildiğini kaydeden Prof. Ceran, geliştirilen yenilikçi uygulamalarla dijital platformların pandemi sonrasında da eğitim bir parçası olmayı sürdüreceğine dikkat çekti.
Ceran, "Eğitim camiası çevrimiçi sınıf yönetiminde kendini geliştirmeli. Eğitim kurumları, 'eğiticilerin eğitimi'ne ağırlık vermeli." dedi. Salgın öncesinde uzaktan eğitime bazı öğretim elemanlarının sıcak bakmadığını belirten Prof. Dr. Ceran, "Geldiğimiz noktada ise durum tersine döndü, uzaktan eğitimin avantajlarını fark ettiler. Kanaatimce salgın bittiğinde de uzaktan eğitimin sunduğu fırsatlar kullanılmaya devam edilecektir." diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs salgınından sonra alınan önlemler çerçevesinde eğitim öğretim alanında öğrencilerin mağduriyet yaşamaması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirten Ceran sözlerine şöyle devam etti:
* "Üniversite olarak uzaktan öğretim uygulamalarına hazırlıklıydık. Bu nedenle öğrencilerimizden genellikle olumlu geri dönüşler aldık. Pandemi başlangıç evresinde bazı teknik problemler yaşansa da bunlar hızlıca aşıldı. Üniversite olarak önceliğimiz, öğrencilerimize sorunsuz bir eğitim desteği vermek. Bu bağlamda öğrenci ve akademisyenlerimizin talep ve önerileri doğrultusunda hem öğrenme yönetim sistemimizde hem de dijital öğrenme uygulamalarımızda bazı geliştirmeler yaptık. Uzaktan öğretim süresince üniversite olarak güncel uzaktan öğretim yöntem, teknik ve yaklaşımları uygulamaya dikkat ediyoruz. Özellikle 'Harmanlanmış (Hibrit) Öğrenme Yöntemi' başta olmak üzere, ters düz sınıf modeli ve tamamen uzaktan öğrenme sistemleri uygulanıyor. Üniversitemiz tarafından geliştirilen öğrenme yönetim sistemi (MEBİS) ile bütün öğrenme nesnelerimize öğrencilerimiz zaman mekân gözetmeksizin erişebiliyor. Aynı zamanda Microsoft Teams sanal sınıf uygulamamız aracılığıyla öğrencilerimiz senkron ve asenkron olarak derslere erişim sağlayabiliyor."
DİJİTAL PLATFORMLAR EĞİTİMİN PARÇASI OLMAYA DEVAM EDECEK
İstanbul Medipol Üniversitesi akademik kadrosu olarak, uzun süre evde kalan öğrencilerin okula dönüşünden sonra yaşanacak adaptasyon sürecini çok önemsediklerini kaydeden Prof. Dr. Ömer Ceran şöyle devam etti: "Uzaktan eğitime bir şekilde adapte olmuş bireyler, yeniden yüz yüze eğitime alışma ve sorumlulukları yerine getirme konusunda problem yaşayabilir. Bu bağlamda üniversitelerin yalnızca fiziksel önlemler almakla kalmayıp aynı zamanda duygusal açıdan destek sağlayacak birimler oluşturması veya var olan birimleri bu doğrultuda güçlendirmesi, bireylerin duygusal hazırlığı açısından faydalı olacaktır. Biz de bu yönde attığımız adımları güçlendireceğiz. Ancak şunu unutmayalım, öğrenme süreçlerinde geliştirilen yenilikçi uygulamalarla dijital platformlar pandemi sonrasında da eğitimin bir parçası olmaya devam edecek."
"EĞİTİCİLERİN EĞİTİMİ"
Eğitim camiasının çevrimiçi sınıf yönetimi konusunda kendisini geliştirmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ceran, "Çevrimiçi eğitim tüm dünya için yeni bir yöntem. Elbette ülkemizdeki eğitmenlerin hızlı bir şekilde kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Bu nedenle eğitim kurumlarının, 'eğiticilerin eğitimi'ne ağırlık vermesi gerekiyor. Klasik sınıf yönetiminde, eğitimci öğrenciyle nasıl yüz yüze eğitim yapabiliyorsa; özellikle bilgisayar teknolojileri, akıllı telefonlar ve çeşitli kameralar sayesinde eğitimciler de öğrenciyle karşılıklı bir şekilde ders yapabilecek donanıma sahip olmalı. Eğitimcilerin, bu dönemde özellikle teknolojik uygulamalar ve gelişmeler konusunda işin uzmanlarıyla iletişime geçmesi, kendilerini geliştirmeleri çok önemli." dedi.
"DÜNYANIN HERHANGİ BİR YERİNDEN DERSE KATILMAK BÜYÜK BİR FIRSAT"
"Dünya şu an 'Harmanlanmış (Hibrit) Öğrenme' sistemini eğitim programlarına entegre etme düşüncesinde. Pandemi sonrasında da tüm dünyada hibrit metotlar kullanılmaya devam edilecektir. Teknik ekipmanlar ve sanal sınıf sistemleri sayesinde dünyanın herhangi bir yerinden öğrencilerin derse katılması büyük bir fırsat ve tüm dünya bu fırsatı kullanmaya devam edecektir."
"UZAKTAN EĞİTİME SICAK BAKMAYANLARIN SAYISI AZALDI"
"Salgın öncesinde uzaktan eğitime bazı öğretim elemanları sıcak bakmıyordu. Geldiğimiz noktada ise durum tersine döndü, uzaktan eğitimin avantajlarını fark ettiler. Uzaktan eğitimin kendine özgün birçok avantajı bulunmakla birlikte en önemlilerinden biri mekân sorunu olmaması. YÖK'ün mevzuatına göre örgün eğitim veren kurumlar derslerinin yüzde 40'ına kadar olan kısmını uzaktan verebiliyor. Kanaatimce salgın bittiğinde de uzaktan eğitimin sunduğu fırsatlar kullanılmaya devam edilecektir."