Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, özel okula dönüşmek isteyen dershanelerle ilgili fiziki, mali durumları ve yasalara uygunluğuna ilişkin kontroller yaptıklarını belirterek, "Bunlar herkes için araştırılıyor. Bu kriterlere uymayanlar, hele bir de herhangi bir suç örgütüyle, terör örgütüyle ya da uygunsuz bir yapılanmayla bir bağlantı görüyorsak, bunlar dönüşüm için gerekli izni alamayacaklar. Herkes için geçerli, bu yapı için de geçerli, hiç kimseyle alakalı olmayan dershaneler için de geçerli" dedi. Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Avcı şu açıklamalarda bulundu:
O DERSHANELER OKULA DÖNÜŞMEYECEK: Sadece bu yapının kurumlarıyla ilgili değil, dershaneden herhangi bir eğitim kurumuna dönüşecek tüm kurumlarla ilgili ön araştırma yaptık. Siyasi faaliyette bulunmayacaksın, eğitim dışı faaliyette bulunmayacaksın, mali yapın sağlam olacak, eğer dönüşüme girdiysen o bölgede, o türden bir okula ihtiyaç olduğu bizim tarafımızdan onaylanacak. Bütün bu kriterlere uyan herkes dönüşebilecek.
CHP'NİN BEYANNAMESİ İMAM HATİPLERİ KAPATIR: CHP'nin seçim beyannamesinde, 8 yıllık kesintisiz eğitim önermesi var. Bu imam hatiplerin 10'da 9'unun kapanması anlamına gelir. Veliler çocuklarını, normal eğitimin yanında bazı dini bilgileri de edinsin diye bu okullara gönderiyor. Siz 8 yıllık kesintisiz, 'blok' eğitim yaptığınız zaman 28 Şubat'a dönersiniz. İmam hatip okulları münhasıran, sadece ve sadece 'imam' veya 'hatip' yetiştiren okullar değildir. Veliler de çocuklarını bu okullara 'imam', 'hatip', 'vaiz' olsun diye göndermiyorlar. Zaten, Diyanet İşleri Başkanlığı da buradan mezun olanları 'imam' olarak istihdam etmiyor, onlar ilahiyat fakültesine gitmek zorundalar.
ZORUNLU DİN DERSİ KARARI: Buna 7 Haziran'da milletimiz karar verecek. Çünkü bu bir anayasa konusu. Biz de diyoruz ki, 7 Haziran'da öyle çoğunluk verin ki anayasayı değiştirelim. Görüyorsunuz 7 Haziran seçimi ne kadar tarihi ve kritik bir seçim.
SINAV SORULARINI ÖĞRETMENLER DE HAZIRLAMALI: Üniversiteye giriş sisteminde radikal bir değişiklik gündemde değil. Üniversiteye giriş soruları dershane müfredatına endekslenmişti. TEOG'da bunun sonuçlarını çok açık gördük. Müfredatı ön plana çıkarınca, soruları da ona dayalı sormaya başlayınca, hem öğretmenlerimiz müfredatı ciddiye almaya, hem çocuklarımız sınıf içindeki başarılarını sınavlara yansıtmaya başladılar. Benzer bir şeyi lise eğitiminde de yapıyoruz. Üniversiteye giriş sınavlarında sorulacak sorulara MEB olarak biz de öğretmenlerimizle katkıda bulunmak istiyoruz.
OKUL İSİMLERİ DÜZELTİLMELİ: Okullara isim verirken özenli davranılmıyor. Pek çok sanatçımızın, bilim adamımızın isimleri unutulmuş ya da ihmal edilmiş. Çok da eğitim açısından gerekli olmayan asker, sivil bürokrat isimleri yaygın biçimde ve ulu orta kullanılmış. Buna bir çekidüzen verilmesi lazım. Her okula eğitime yaptığı katkılarla o ismi hak eden, öğrencilerde rol model hissi uyandıracak kişilerin isimleri verilmeli. Bu dönemde isimlendirme konusunda özenli ve sivil davranmaya çalışıyoruz. Bazı yerlerde özellikle yöre halkının hassasiyetlerine uymayan ve uymadığı için verilmiş isimler oldu. Bunları düzeltmemiz lazım. ANKARA