Otolit taşının temel görevi, deniz canlılarının su altında doğru bir şekilde hareket etmelerini sağlamaktır. Bu küçük taşlar, deniz canlılarının dengelerini, hayatta kalma ve üreme şansını artırırken bilim dünyasına da ekosistemlerin karmaşıklığını anlama konusunda değerli bilgiler sunmaktadır. Bu nedenle Otolit taşı nerede bulunur, nerelerden çıkarılır, Türkiye'de var mı? Sorularını cevaplandırmak önemlidir.
Otolit taşı, özellikle balıkların iç kulağında bulunan kristal benzeri bir yapıya sahiptir. Deniz canlılarının denge ve yönlendirme yeteneklerini kontrol etmelerine yardımcı olan bu taşlar, su altında yaşayan birçok organizmada bulunur. Otolit taşları, dünya genelinde farklı deniz ve okyanus bölgelerinde bulunabilir. Özellikle sığ sularda ve derin okyanus tabanlarında, çeşitli deniz canlılarının iç kulaklarında rastlanabilir. Farklı türlerdeki balıkların yanı sıra, midyeler, kalamarlar ve diğer su ürünleri de otolit taşı üretebilir. Otolit taşları, deniz canlılarının yaşamları boyunca sürekli olarak büyür. Bu taşlar, kalsiyum karbonat kristalleri ile organik materyallerin birleşimi sonucunda oluşur. Balıkların iç kulağındaki bu taşlar, su altında doğru bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda yaşamları boyunca geçirdikleri çeşitli evreleri gösteren birer iz olarak da kabul edilebilir.
Otolit taşları, genellikle deniz canlılarının iç kulağında bulunduğu için doğrudan çıkarılmaları zordur. Bilim insanları genellikle ölü balıklardan, midyelerden ve diğer deniz organizmalarından elde edilen örnekler üzerinden araştırmalarını sürdürürler. Özellikle balıkçılık endüstrisinin yoğun olduğu bölgelerde, bu taşlar daha fazla bulunabilir. Büyük balıkçılık limanları ve deniz ürünleri işleme tesisleri, otolit taşlarının toplandığı yerler arasında sayılabilir. Türkiye de zengin deniz sularına sahip bir ülke olduğundan, otolit taşlarının potansiyel olarak bulunabileceği bir bölge olduğu söylenebilir.