Türkiye Özel Okullar Birliği Derneğince, bu yıl ''Eğitim ve Beyin'' temasıyla düzenlenen 10. Antalya Sempozyumu, Antalya Kundu'daki Rixos Lares Otel'de başladı.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, sempozyumun açılışında, çok değerli akademisyenleri bir araya getiren sempozyumun, geçmiş yıllarda olduğu gibi eğitim alanına çok önemli katkılar sağlayacağına inandığını söyledi.
Çubukçu, yeryüzünün bütün denizlerinin ve kara parçalarının karış karış bilindiği günümüzde, beyne doğru yapılan yolculuğun da kaşiflerin yeni ülkeler bulması kadar sarsıcı, heyecan verici, merak uyandırıcı olduğunu ifade etti. Çubukçu, evrenin en karmaşık ve gizemli yapısı olan beynin, aynı zamanda bilme, düşünme, akıl yürütme gibi bütün zihinsel faaliyetlerin de kaynağını oluşturduğunu vurguladı.
''Biliyoruz ki akıldan yana bütün insanlara pay düşmüştür'' diyen Çubukçu, ünlü deneme yazarı Montaigne'nin ''Tabiatın insanlara en adilce dağıttığı nimet akıldır'' sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Çünkü kimse kendine düşen akıl payından şikayetçi değildir. Ancak burada bir parantez açıp, kadınların uzun yıllar boyunca aklı kendilerine, duyguyu da kadınlara bırakan 'erkek akılla' mücadele ederek, paylarına düşen hakkı aldıklarını vurgulamak gerekir. Kadınları okutmayan, kütüphanelere sokmayan, onları dışarıda yaşanan hayattan dışlayan toplumlar, galiba akıl adına en büyük akılsızlığı yapmışlar. Büyük bir insani potansiyelinin kendini gerçekleştirmesine, topluma yararlı olmasına izin vermemişler. Dolayısıyla Türkiye Özel Okullar Birliğinin, 'Eğitim ve Beyin' başlığı altında düzenlediği bu sempozyumun, kız-erkek ve tüm çocuklarımızın, gençlerimizin zihinsel gelişimlerinde, potansiyellerini kullanmalarında, öğrenmede, performanslarının geliştirilmesinde yeni yaklaşımlar ve çözüm önerilerini ortaya çıkaracağına inanıyorum.''
ÖZEL OKULLARIN KATKISI VE HEDEFLER
Hükümetin göreve geldiği günden bu yana özel okulların desteklenmesi konusunda güçlü bir siyasi irade gösterdiğini de dile getiren Çubukçu, özel okulların da gerek hukuken, gerekse varoluşları gereği eğitimdeki gelişmeleri yakından izlemelerinin gerektiğini kaydetti.
Öğrenci merkezli eğitim anlayışına sahip, ulusal ve uluslararası proje yarışmaları ile bilim olimpiyatlarında büyük başarılar elde eden özel okulların, ekonomik yönden ele alındığında da rekabet gereği en iyi hizmeti vermek zorunda olduklarını belirten Çubukçu, ''Hedeflerimizin başında, özel sektörün eğitim alanına yatırım yapmasını teşvik etmek, daha çok vatandaşın özel öğretim kurumlarından yararlanmasını sağlamak, özel öğretim kurumlarındaki eğitim, öğretim ve yönetim kalitesini yükseltmek gelmektedir'' diye konuştu.
ÖĞRENCİ SAYISI ARTIŞI VE ÖĞRETMEN İSTİHDAMI
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, Türkiye'de özel okullardaki öğrenci sayısının 2001 krizinden sonra yüzde 16 azaldığını, ve kaybı ancak üç yılda geri alabildiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Açıkçası bizler 2008-2009 yıllarındaki küresel ekonomik krizde de özel okulların öğrenci kaybedebileceğinden kaygılıydık. Memnuniyetle belirtmeliyim ki iktidarımızın bütün yıllarında olduğu gibi son iki yılda da özel okullarımızdaki öğrenci sayısında azalma değil, artış olmuştur. Başbakanımızın defalarca söylediği gibi (kriz bizi teğet geçmiştir). Özel okullarımız da 2011 krizinden ders çıkararak daha tedbirli davranmışlardır. 2002 yılından bu yana toplam öğrenci sayımızda yüzde 7,32'lik artış olmuşken, özel okullarımızdaki öğrenci sayımız 223 binden 466 bine çıkarak, yüzde 109'luk artış sağlanmıştır.''
Bu artışın, resmi okullardaki derslik başına düşen öğrenci sayısında önemli ölçüde azalma olmasına, resmi okulların fiziki yapılarının ve donatımlarının çok iyi bir seviyeye çıkmasına rağmen gerçekleştiğini vurgulayan Bakan Çubukçu, özel okulların personel istihdamı konusunda da çok önemli işlev gördüğünü kaydetti.
Çubukçu, bu öğretim yılında özel okullarda 50 bin 853 öğretmenin çalıştığını, resmi okullarda 23 öğrenci için bir öğretmen görev yaparken, özel okullarda 9 öğrenciye bir öğretmen düştüğünü belirterek, özel okulların, resmi okulların 2,5 katı fazla personel istihdam ettiğini bildirdi.
Son yıllarda eğitim fakültelerinden çok fazla öğretmen adayının mezun olduğuna ve atama beklediğine dikkati çeken Çubukçu, şunları söyledi:
''Eğer önümüzdeki süreçte özel okullardaki öğrenci sayısını hızla artırabilirsek, bu öğretmen adaylarına da özel okullarda çalışma imkanı sunulmuş olacaktır. Özel okulların eğitim sistemimizdeki payı arttıkça eğitimdeki kalitenin yükselmesinin yanı sıra resmi okullardaki öğrenci yoğunluğunun da düşmesi sonucunda, bu okullardaki öğrencilerin daha iyi eğitim görmeleri sağlanacaktır. Önceliklerimiz arasında özel öğretimin desteklenerek, payının artırılması da bulunmaktadır. Bu kapsamda çalışmalarımız devam etmektedir. Eğitim hizmetlerinde sağlanan her olumlu gelişme, kamu yararınadır. Hizmeti kimin sunduğu değil, nasıl ve hangi nitelikte sunulduğu, bundan ülkemizin ne derece fayda gördüğü önemlidir.''
Bakan Çubukçu'ya, katılımından dolayı plaket verildi.
BAŞKAN CEM GÜLAN
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan da derneğin, zorlu mücadeleyle geçen yıllardan sonra 60. yılına geldiğini belirterek, Türkiye'de 40-50 okulla başlayan özel okullaşma sürecinin bugün 3 bin özel okulla çok önemli bir noktaya ulaştığını bildirdi.
Sağladıkları gelişim ve başarılara karşın, resmi müfredata bağlı kalmaları nedeniyle ''paralı resmi okullar statüsünde'' olduklarını anlatan Gülan, rekabet için çabaladıklarını anlattı. Gülan, ''Rekabet Kurulu 'Siz rekabeti engelliyorsunuz' diye okullara baskın yapıyor, e-okul sistemi bizi mahkum ediyor. Okulları yönetemiyoruz, askeri birlik gibiyiz'' diye konuştu.
Gülan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'nun çok önemli desteklerini gördüklerini, buna karşın gerekli kanuni düzenlemelerin de yapılmasıyla Türkiye'de özel okulculuğun daha fazla gelişeceğini vurguladı.
Açılışta geçmiş dönem başkanlarına da plaket verildi.
Sempozyum, 5 Şubatta sona erecek.