KBÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Sait Candan öncülüğünde, tarih dersindeki kavramları algılama düzeyini ölçmek amacıyla farklı liselerde eğitim gören 767 öğrenci üzerinde çeşitli istatistik, analiz, veri ve test programları kullanılarak araştırma yapıldı.
Araştırma sonucunda, öğrencilerin kavram başarı ve eşleştirme düzeylerinin oldukça düşük olduğu, okul türlerine göre başarı düzeylerinde farklılaşmalar görüldüğü, meslek liselerindeki başarı oranının genel liselere göre düşük kaldığı belirlendi.
Candan, dünyanın neresinde olursa olsun her ülkenin, kendi eğitim sisteminin elverdiği ölçüde tarih derslerini belli amaçlar doğrultusunda işlemeye ve geliştirmeye çalıştığını söyledi.
Öğrencilerin tarihsel kavram, olay ve olguları anlamak için tarihte araştırma yöntemlerini, kronoloji ve tarihsel belgeleri inceleme tekniklerini yardımcı unsurlar olarak kullanması gerektiğini vurgulayan Candan, şöyle konuştu:
"Tarih öğretimi aracılığıyla, çağımız insanının ihtiyaç duyduğu önemli nitelik ve beceriler öğrencilere kazandırılabilir. Bu ders aracılığıyla öğrencilere duyusal niteliklerin kazandırılmasının yanında sosyal beceriler, geçmişle bugünü mukayese edebilme, değişim ve sürekliliği algılayabilme, kanıtları değerlendirebilme, eleştirel ve analitik düşünebilme gibi pek çok özelliğin kazandırılması mümkündür. Son birkaç yılda ülkemizde tarih öğretimi alanında yapılan çalışmaların sayısı artmaya başlamıştır.
Bu çalışmalar tarihsel düşünme becerileri üzerine ağırlık kazanmaktadır. Aksi halde tarih dersleri, isim, rakam, sayı ve maddelerin öğretildiği bir ders olmaktan öteye bir işlev göremeyecektir. Özellikle ilköğretim aşamasında tarih bilgileri öğrencilerin günlük hayatta kullanabileceği ve kolaylıkla algılayabileceği tarzda olmalıdır."
"Yapılandırmacı yaklaşım"
Candan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapılandırmacı yaklaşımı esas alan öğretim programlarının kademeli olarak 2005-2006 eğitim-öğretim yılından itibaren tarih tarih derslerinde de kullanılmaya başlandığına dikkati çeken Candan, şöyle devam etti:
"Bu öğretim yaklaşımının temellerinden biri de kavram öğretimidir. Araştırmanın bulgularına göre öğrenci bazında genelde kavram öğrenme düzeyinin düşük olduğu görülmüştür. Bu durum yapılandırmacı yaklaşımın henüz tam anlamıyla yerleşmediğinin göstergesidir. Tarih ders kitaplarının isim ve kronoloji ezberlettirici mahiyette ve genellikle siyasi tarih öğretimine yönelik hazırlanmış olması, öğrencilerin derse eğilimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Kavram ağı, anlam çözümleme tablosu, kavram haritası gibi grafik materyaller ile kavram öğretiminde uygulanabilecek farklı yöntem ve tekniklerin uyarlandığı örnekler doğrultusunda öğretim faaliyetini kolaylaştırmak mümkün olacaktır."
Öneriler
Algılama zorluğunu ortadan kaldırmanın, tarihi sevdirmenin, öğrencileri belirlenen amaç ve hedefler doğrultusunda eğitmenin ve yönlendirmenin tarih öğretmeninin temel görevleri arasında bulunduğuna işaret eden Candan, eğitim-öğretimdeki yeniliklerin uygulama alanına aktarılması gerektiğini dile getirdi.
Tarih öğretmenlerinin öğrencilerin derse ilgisini artıracak yöntem ve tekniklere, araç ve gereçlere, eğitim teknolojilerine daha çok yer vermesi gerektiğini belirten Candan, şunları anlattı:
"Özellikle meslek liselerinde öğrencilerin, tarih dersindeki kavramları öğrenmelerini kolaylaştırmak için onlara tarihin amacını ve önemini doğru şekilde vererek, hangi tarihsel kavramın neden öğretildiği, hangi olayı algılamada ve çözümlemede işe yarayacağı örneklendirilmelidir. Araştırmada ortaya çıkan bir sonuç ise tüm öğrencilerin Osmanlı Türkçesi'ne ait ve fazla kullanılmayan kavram ve terimleri öğrenmekte zorlandığıdır.
Bunun için ünite başlarında bu kavramların karşılığı yazılmalıdır. Genel olarak tarihsel bir konuda görüş belirten herkesin konuşmalarında kullandığı kavramları niçin kullandığını bilmesi gerekir. Zira tarih sadece tarih öğretmenlerine değil, herkese açık bir alandır."
"Tarih kavramlarının doğru oluşmasında öğretmenin etkisi yadsınamayacak derecede olduğu için öğretmenler kavram haritası kullanmaya özendirilmeli" diyen Candan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öğrencilere kavram öğretilirken bilgisayar, slayt, projeksiyon ve akıllı tahta gibi her türlü teknolojiden faydalanılmalıdır. Tarih kavramlarının çok geniş bir alan olduğu, sadece ders kitaplarındaki kavramların öğretilmesinin yeterli olmayacağı bilinmelidir. Bu yüzden araştırmaya dönük ders dışı etkinlikler yaptırılmalıdır. Üniversitelerde tarih eğitimiyle ilgili yapılan araştırmalar ve sonuçları eğitim-öğretimin temel uygulayıcısı öğretmenlerle paylaşılmalıdır. Bu paylaşım için öğretmen ile akademik dünyanın paylaşım içinde olacağı hizmet içi eğitim ve seminerleri yapılmalıdır."