Birtakım konuları detaylı olarak incelemek ilim olarak nitelenmektedir. İlimler işledikleri konulara göre birbirinden ayrılabilseler de temel olarak ikiye ayrılırlar. İlimler arasında doğruluğu değiştirilemeyen bilgileri içerenler nakli ilimler olarak nitelenir. Bu ilimlerde yer alan bilgiler ancak dinin aktarılmasına katkı sağlayabilir.
Bilimsel açıdan kanıtlanamayan, denetlemeyen birtakım bilgiler vardır. Bu bilgiler inanışla, dinle ilgilidir. Varlıkları gerçek anlamda kanıtlamayan kavramlar, bu ilimler çerçevesinde toplanır. Nakli ilimler kapsamında çok sayıda ilim yer alır. En yaygın olarak başvurulan ilimler kapsamında tefsir, kıraat, kelam, hadis, fıkıh ve tasavvuf yer alır. Bu ilimler arasında tefsir Kur'an'ın açıklanmasına dair bilgileri, kıraat Kur'an'ın okunuş farklılıklarını, hadis Hz. Muhammed'in söz ve davranışlarını, kelam dinin felsefi yönünü, fıkıh İslam hukukunu, tasavvuf ise dinin mistik yönünü içerir.
Nakli ilimlerin kaynakları birebir dine dayanır. Yani dinin dayanakları, nakli ilimlerin kaynaklarını oluşturur. Dinin tarih içindeki gelişimiyle birlikte ilimlerin gelişimi de sağlanır. İlimlerin temel kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. İslam dininin kutsal kitabında yer alan bilgileri ve bu bilgilerin uygulanış şeklini odağına alan çok sayıda ilim bulunmaktadır. Tefsir ve kıraat bu ilimler arasında öne çıkanlardır.
Bir diğer kaynak kutsal kitabı insanlara ulaştıran Hz. Muhammed'dir. Peygamberin söz ve davranışları kimi ilimlerin inceleme konusudur. Bu konuda incelemeler yapanlar arasında hadis öne çıkar. Birtakım ilimler ise dayanağını hem Kur'an'dan hem de Hz. Muhammed'in sünnetlerinden alır. Kelam, fıkıh, tasavvuf gibi ilimler ağırlıklı olarak iki kaynağa da başvurur.
Nakli ilimler kaynaklarda yer alan bilgilerin alimler arasında paylaşılması ve gelecek kuşaklara aktarılması sonucu ortaya çıkmıştır. İlimlerden bir kısmı İslam dininin ilk dönemlerinden itibaren var olmuştur. Bir kısmı ise sonraki dönemlerde gelişim imkânı bulmuştur.
Tefsir ve kıraat ilimlerinin ortaya çıkışı, Kur'an'ın insanlara ulaştırdığı tarihle özdeştir. Hadis ilmi, Hz. Muhammed'in ölümünün ardından onun söz ve davranışlarını aktarmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Fıkıh, kelam ve tasavvuf ilimleri ise daha sonraki dönemlerde ortaya çıkıp yüzyıllar içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılarak İslam dininin yayılmasına katkı sağlamıştır.