Serbest müstezat konusunu öğrenmeden Divan edebiyatını tam olarak bilmek mümkün değildir. Peki ya müstezat nedir? Müstezat edebiyat içerisinde özellikle Divan edebiyatını okurken öğrenmesi çok önemli bir konudur. Divan edebiyatı nazım biçimlerinden müstezat özellikleri ve örnekleri neler, ne demek? sorularına cevap bulmak Divan edebiyatına çok ayrı bir pencereden bakabilmek için önemlidir. Peki ya müstezat nedir?
Müstezat, bir gazelin her satırına bir kısa dize ekleyerek meydana getirilen şiir biçimidir. Çoğunlukla aruzun "mef'ulü/ mefailü/ mefailü/ feulün kalıbı oluşturulmak suretiyle yazılırlar. Bu türde her bir satırdan sonra bu kalıbın ilk ve son noktası olan mef'ulü/ feûlün kalıbına uygun bir kısa satır söylenir. Eklenen bu kısa satıra ziyade ismi verilir.
Ziyadeler satırdan sayılmadığından dolayı iki uzun iki kısa satırdan oluşan 4 dize bir beyit olarak sayılmaktadır. Kısa dizelerin okunması da okunmaması da beytin anlamı bir bütün oluşturmasını sağlar. Ziyadesi bir satırdan çok daha fazla olan müstezatlar da mevcuttur. Tez ziyadeli müstezatlara "sade" çitf ziyadeli olan müstezatlara ise "çift" denmektedir.
Örnek 1:
1. Çehre-i zîbâsı anun gülşen-i cândur
Halk-ı cihâna
Mâ'î ridâsı sanasın âb-ı revândur
Bâğ-ı cinâna
2. Mutrib-ı devrân ile cânânun elinden
Nây gibi ben
Nâle vü feryâd iderin hayli zamândur
Kevn ü mekâna
3. Cevr ider ol yâr bana hey meded Allah
Neyleyeyin âh
Kime şikâyet ideyin şâh-ı clhândur
Devr-i zamana
4. Bağrumı hûn itdi benüm firkat-i cânân
Mihnet-i hicran
Sevgüli yâr ayrılığı ne yamandur
Âşık olana
5. Nâz ile Yahya kulınun gönlini aldı
Odlara saldı
6. Kûyına varup garazum âh u figândur
Olsa bahane
Yahya Bey
Örnek 2:
Ey şûh-ı kerem-pîşe dil-i zâr senindir
Yok minnetin aslâ
V'ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
Pinhân ü hüveydâ
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
Baş üzre yerin var
Gül goncesisin gûşe-i destâr senindir
Gel ey gül-i ra'nâ
N'eylersen edip bir iki gün bâr-ı cefâya
Sabreyle de sonra
Peymâne senin hâne senin yâr senindir
Ey dil tek ü tenhâ
Bir bûse-i can-bahşına ver nakd-i hayâtı
Ger ka - 'il olursa
Senden yanadır söz yine bâzâr senindir
Ey âşık-ı şeydâ
Çeşmânı siyeh-mest-i sitem kâkülü pür-ham
Ebrûları pür-çîn
Benzer ki bu dildâr-ı cefakâr senindir
Bî-şübhe Nedîmâ
Nedim
19. Yüzyıl sonlarında bilhassa Servet-i Fünun'cuların geliştirmiş olduğu serbest müstezat, nazım biçimlerinden bir tanesidir. Divan şiirindeki müstezat'tan hem aruz hem de hecenin farklı kalıplarıyla yazılabilme özelliği ile ayrılır.
Türk Dil Kurumunda yazıldığı şekline göre Müstezat kelimesi her satırında küçük bir dize daha eklenmiş olan bir divan edebiyatı nazım türü şeklindedir. Bu sayede dize sayıları iki katına çıkarak yazıyı uzatır. Eklenmiş olan dizeler diğer dizelere göre çok daha kısadır ve bu nedenle yazıya daha hoş bir görüntü kazandırmaktadır. Bir diğer taraftan, az kelime kullanımı dolayısıyla çok daha etkileyici bir yapı meydana getirmiş olur.