Mizahi anlatım, dilin sadece bir araç olarak kullanılmasından ötürü okunması kolay bir anlatım türüdür. Mizahi anlatım türünde yazılmış bir eseri okurken okuyucu çok fazla zorlanmayacak, anlatılmak isteneni kolayca kavrayabilecektir. Fakat bu her eser için geçerli değildir, bazı eserlerde yazar anlatmak istediği meseleyi karmaşık bir hale getirerek okuyucusunun zihnini zorlamak isteyebilir, verdiği mizah sosunun yanında onu okuyan kişiyi hayat hakkında güçlü bir düşünme eylemine sokabilir.
Okuyucuyu güldüren, güldürürken de bununla yetinmeyip bir de düşünmesini, olaylar üzerine kendince yorumlarda bulunması ve anlatılanı analiz edebilmesini isteyen özel bir alandır mizahi anlatım. Genellikle toplumsal meseleler üzerine yazılarak bazı şeylere dikkat çekmek isteyen mizahi anlatımda elbette ki her içerik toplumsal olacak diye bir koşul yoktur, fakat genelde bu tarz içeriklerde mizahi anlatım kullanılmaktadır.
Mizahi anlatım kendini geleneksel tiyatro türlerinde de gösterir. Karagöz, meddah, köy seyirlik oyunu ve orta oyunu" gibi oldukça geleneksel değerlerimiz olan bu tarz etkinliklerde mizahi anlatım türüne başvurulurdu. İlkokuldan itibaren çoğu kişinin bildiği fıkralar ile birçoğumuzun severek okuduğu karikatürler de mizahi anlatım çatısı altındadır.
Taşlama ve hiciv şeklindeki şiirler de tarih içerisinde dikkatleri çekmiş olan ve mizahi anlatımın çok yoğun şekilde kullanıldığı şiir türleridir.
Mizahi anlatımı daha iyi anlayabilmek için bunları örneklerle pekiştirmek iyi olacaktır. Aşağıda iki adet mizahi anlatım ile yazılmış örnek yer almaktadır.
Nasrettin Hoca'nın, Akşehir'de kadılık yaptığı günler...
Yoksul bir adam, eline geçirdiği bir parçacık ekmeği ile birlikte bir aşçı dükkânının önüne gitmiş, orada fıkır fıkır kaynamakta olan bir et çömleğinin başına geçmiş. Ve sonra ekmeği, çömlekten çıkan buhara tutarak yemeye başlamış. Bunu gören aşçı dükkânının sahibi:
"Ver bakalım tirit parasını." demiş. Adamın yakasına sarılmış.
Yoksul adam:
"Yahu!" demiş dükkân sahibine. "Ben senin ne etinden aldım ne de etin suyundan, insaf et!"
Dükkân sahibi, yoksul adamı yakaladığı gibi Nasrettin Hoca'nın önüne getirmiş.
Olayı anlattıktan sonra:
"Bu adamdan şikâyetçiyim, paramı isterim Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca, bir de yoksul adamı dinlemiş. Sonra cebinden birkaç akçe çıkarıp avucunda sallamaya başlamış. Sonra da dükkân sahibine:
"Bu sesi duydun mu?" diye sormuş.
Dükkân sahibi:
"Duydum, Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca:
Bu ses, senin hakkın olan sestir. Al hakkını ve durma git.
Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selâm vermek için kesan beğenmez
Âleme ta'n eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
Camiye gelir de erkân beğenmez
Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'm-ı fâsidince keyf getirecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahvede fağfuri fincan beğenmez
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Aslında neslinde giymemiş hare
Sandığı gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beğenmez
Elin kapısında karavaş olan
Burunu sümüklü gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkân beğenme
Dağlarda kırlarda gezen bir yörük
Kimi tımar sıpah kimisi bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehr-istana gelir ezan beğenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şehre kaçanla
Meşe yaprağım kıyıp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beğenmez
Kazak Abdal söyle bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre inse bir köylü kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez. ( Kazak Abdal )
Anlatım biçimleri liselerde okutulan ve sınavlarda öğrencilerin karşısına çıkan en önemli konulardan bir tanesidir. Bu nedenle anlatım türlerini öğrenmek ve içselleştirmek genç yaştaki bireyler için oldukça önemlidir. Üstelik üniversiteye giriş sınavlarında da çıkacak olması bu konuya olan önemi arttırmaktadır.
Cümlede ve paragrafta mizahi anlatım, mizahi anlatım biçiminin bir cümle veya bir paragraf olarak öğrencilerin karşısına çıkartılmasıdır. Öğrenciden beklenen, şıklarda verilen anlatım türleri arasından, verilen metnin (cümle veya paragraf) hangi anlatım türünde yazıldığını tespit etmesidir. Bu nedenle mizahi anlatımın yanında diğer anlatım biçimlerini de öğrenmekte büyük fayda vardır.