2023-2024 eğitim öğretim yılı 11 Eylül'de başlıyor. Ancak ilkokul birinci sınıflar ile okul öncesi çağındaki öğrenciler 4 Eylül'de uyum eğitimlerine başlayacak. Okula ilk kez başlayacak milyonlarca öğrenci için ders zili bu pazartesi günü çalacak. Okulların açılmasının yaklaşmasıyla hem anne babalar hem de öğrenciler büyük heyecan ve aynı zamanda endişe duyabiliyor. Ev ortamından ilk kez ayrılacak olan öğrencinin okul hayatına uyum sağlaması, belli bir süreç gerektiriyor. Ayrılık kaygısının hemen hemen her ailede yaşanabileceğini belirten Bilnet Okulları PDR Bölüm Başkanı Begüm Özşener okula uyum konusunda anne babalara şu önerilerde bulundu:
-HER YENİLİK ENDİŞELENDİRİR: Yeni bir ortama uyum sağlamanın her yaştan insanı endişelendireceğini ve bunun sağlıklı bir duygu olduğunu unutmamak gerekir. Çocuklar; ayrılık kaygısını ağlama krizleri, okula gitmemek için ısrarcı olma, ebeveyninden ayrılırken hırçın davranışlarda bulunma olarak gösterirken heyecanlı, üzgün ve aynı zamanda öfkeli, karmaşık bir duygu durumu içinde olabilirler. Biyolojik olarak karnın ağrıması ve midenin bulanması da ayrılık sürecine eşlik edebilecek diğer semptomlardır.
-OKULU KENDİ ANLATMALI: Evde birlikte geçirilen sürelerde sık sık okuldan bahsetmeye çalışmak, öğrenciyi neler yaptığıyla ilgili bilgi almak için zorlamak, okulu ilişkinizde ve iletişiminizde ayrılmaz bir parça olarak yansıtmak, çocuk için okulu, pek de hoşuna gitmeyen bir hesap verme sürecine dönüştürebilmektedir. Bunun yerine kendisinin yaptığı kadar paylaşımla sınırlı kalmak, kendisi tercih etmedikçe okul hakkında konuşmayı bırakmak ve merak edilenlerle ilgili öğretmenlerinden bilgi almak daha yararlı olacaktır.
ÇOCUK VELİ KAYGISINI HİSSEDER
-DUYGU YÖNETİMİNE ÖZEN GÖSTERMELİ: Ailelerin etkili ebeveynlik gerçekleştirebilmeleri adına öncelikle kendilerinin rahat hissetmeleri ve esnek olmaları gerekmektedir. Çünkü okula uyum sürecinde ailelerin hissettiği kaygı ve üzüntü yoğunlaştığında, ebeveynler çözüm bulmaktan uzaklaşırlar ve öğrenciye yardım edemezler. Öncelikle öğrenciler; kendini yatıştıran, okula güven duyan, öğretmenlerin deneyimlerine inanan ebeveynlerin duygularını hızlıca tanımakta ve ayna duygular olarak benzerini hissetmeye başlamaktadır.
-VEDALARI KISA TUTUN: Ayrılık kaygısı yaşayan öğrenciler, genellikle okul günü vedalaşmaları uzatmak istemektedir. Öğrencinin üzülmemesi için okulda vakit geçirmek isteyen ebeveynler öğrencinin okulda birey olarak hissetmesini, güven duygusu geliştirmesini ve dolayısıyla uyum sürecini geciktirir. Anne-babalar günün nasıl geçeceğini, okulun ne zaman biteceğini ve onu hangi saatte, kimin okuldan alacağını açıkladıktan ve sevgiyle kucaklaştıktan sonra güler yüzle okuldan ayrılmalıdır.
ÇOK AĞLARSA NE YAPILMALI?
Okul hakkındaki belirsizliğin verdiği endişe ile ağlayan, küsen, bağıran öğrencilere ne ile karşılaşacağını ve ne yapması gerektiğini anlatmak bu süreçte çok da işe yaramayacaktır. Buna benzer anlarda durmak, açıklamayı bırakarak öğrenciyi dinlemek, ona sorular sorarak ne yaşadığını anlamaya çalışmak onun dünyasına dahil olmayı kolaylaştırmaktadır. Bunu başarınca beraber yol alma süreci de hızlanmaktadır. Burada hassasiyetle üzerinde durulması gereken; bazen sarılmanın, bazen öpmenin bazen susmanın, bazen dinlemenin, bazen sakinleştirmenin etkili bir çözüm yolu olacağıdır.
DEVAM KONUSUNA DİKKAT
Okula gitmemek için ısrar eden öğrencilerde bu kararın onlara bırakıldığı düşüncesi uyandırmak sonraki günlerde düzen kurmayı güçleştirmektedir. Okula devamlılıkta kararlı olunması, uyum sürecine olumlu yansıyacaktır. Unutulmamalıdır ki ara verilen her bir günün ardından öğrenciler, okula geldiğinde tekrar tekrar aynı durumu yaşayacaktır.