Nimet Çubukçu, Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) arasındaki ''Eğitime Fiziksel Katkı Projesi Protokolü'' imza töreninde yaptığı konuşmada, devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının çocukların aydınlık geleceği için bir araya gelmelerinin gerçekten son derece önemli olduğunu ve bunun yollarını aydınlattığını belirtti.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde başlatılan eğitim seferberliğinin, bugün aynı ruhla devam ettirildiğini vurgulayan Çubukçu, bu ruhla, Cumhuriyetin 100. yılını kutlama hedeflerine doğru ilerlediklerini kaydetti.
Bakan Çubukçu, Türkiye'yi geleceğe ve bilgi toplumuna taşıyacak olan eğitim kurumlarına harç koyan herkesin aydınlık Türkiye'nin inşasında imzasının olacağını vurgulayan Çubukçu, bu kurumlardan birinin de İMKB olduğuna dikkati çekti.
Tespit edebildikleri kadarıyla dünyada hiçbir şirket veya kuruluşun İMKB kadar eğitime katkı ve destek sağlamadığına işaret eden Nimet Çubukçu, bu katkı ve desteği takdirle karşıladıklarını dile getirdi.
Eğitim sektörünün, bu Hükümet tarafından en öncelikli alan olarak değerlendirildiğini ve genel bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığını ifade eden Çubukçu, 2002 yılında 7,5 milyar lira olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin bu yıl 34 milyar liraya çıktığını belirtti. Nimet Çubukçu, ''Temel hedefimiz, kalkınmak için ihtiyaç duyduğumuz nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesine uygun eğitim imkanları ve ortamlarını herkes için fırsat eşitliği sağlayacak şekilde planlamaktır'' dedi.
Eğitimin fiziki altyapısında geçmişle kıyaslanmayacak kadar büyük gelişmeler kaydedildiğini vurgulayan Çubukçu, bu gelişmeler içinde en önemlisinin, 163 bin dersliğin tamamlanarak, eğitim ve öğretime sunulması olduğunu ve bunun Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu anlattı.
Bakan Çubukçu, bununla da kalmadıklarını, okulları bilgisayarla donattıklarını, bilişim teknoloji sınıfları kurduklarını ve internet erişimini Türkiye'deki tüm okullara ulaştırdıklarını aktararak, yeni başlattıkları Fatih Projesi ile artık çocukların bilişim teknoloji sınıflarında değil, kendi sınıflarında bilgisayarı doğrudan önlerinde öğreneceklerini ifade etti.
Çubukçu, kamuoyunda ''akıllı tahta'', bilgisayar ve elektronik kitap olarak algılanan Fatih Projesi'nin ana bileşenlerinin, eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve fiziki mekanlar kadar da öğretmen ve öğrencilerin nitelikli eğitimle yetiştirilmesine katkı sağlamak olduğunu söyledi.
Nimet Çubukçu, özürlülerin eğitimi, kız çocuklarının okullaşma oranı, müfredatın yenilenmesi ve ücretsiz kitap dağıtımından, eğitim teknolojilerinin yaygın olarak kullanımına, taşımalı eğitim, şartlı nakil transferi gibi konularda büyük ilerlemeler kaydettiklerini belirtti.Çubukçu, kız çocuklarının okullaşması için gösterilen çabalar sonucunda ilköğretimde okullaşma oranlarını toplamda yüzde 100 yaklaştırdıklarını, kız ve erkek çocuklar arasındaki oran farkını da yüzde yarıma düşürdüklerini bildirdi. Bakan Çubukçu, ''Bugün artık kız çocukları da yüzde 100 okullaşıyor, ilköğretim zorunlu okul çağında'' dedi.
Türkiye'nin 1985 yılında Kadına Yönelik BM Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne imza koyduğunda 2000 yılında kız ve erkek çocuklar arasında okullaşma oranını, eşit olarak, yüzde 100 olarak taahhüt ettiğini anlatan Çubukçu, ancak 2002 yılında bu oranın yüzde 85'lerde bulunduğunu söyledi.
Bakan Çubukçu, kısa vadede önemli başarılar elde edilmesinde tüm kesimlerini yürekli bir şekilde eğitimin finansmanında büyük gayretler göstermesinin etkili olduğunu vurguladı.
Diğer dezavantajlı kesimin, özürlü çocukların okullaşma oranları olduğunu, burada da çok güzel sonuçlar elde ettiklerini dile getiren Çubukçu, bugün kaynaştırma eğitiminden özel eğitim ve rehabilitasyon giderlerinin devlet tarafından özel sektörden hizmet alımı suretiyle karşılanmasıyla bu alanda da büyük bir boşluğun doldurulduğunu kaydetti. Nimet Çubukçu, ''Hedefimiz, bütün alanlarda engelli ve diğer dezavantajlı bütün çocukların okullaşma oranının yüzde 100'e ulaşması'' diye konuştu.
Bu hedefin sadece ilköğretim değil, ortaöğretim ve yükseköğrenimde de geçerli olduğuna işaret eden Çubukçu, kamu kaynaklarının tahsisinde birinci önceliğin, eğitimde olduğunu ve en yüksek payın eğitime ayrıldığını aktardı. Çubukçu, ''Buna rağmen, sadece kamu kaynakları yeterli olmamakta ve bu durum hepimiz tarafından bilinmektedir. Bu bakımdan, eğitim gönüllüsü, hayırsever vatandaşlarımızın, vakıfların, kurum ve kuruluşların katkıları gibi bütçe dışı kaynaklara da çok ihtiyaç var'' dedi.
Bu kurumlardan olan İMKB ile ilki 2000 yılında olmak üzere 1 milyar 300 milyon lira tutarında 5 protokol imzalandığını, bu protokollerle 442 adet okul binası, 6 adet rektörlük binası ve 2 adet fakülte binasının yapıldığını anlatan Çubukçu, bugünkü Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP)- protokolü kapsamında sağlanacak 42 milyon lira ile 3 adet fakülte binası, 7 adet okul binası ve 1 adet öğrenci yurdunun inşa edileceğini söyledi.
İMKB BAŞKANININ KONUŞMASI
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan da yaptığı konuşmada, İMKB'nin ilk kez 1997 yılında 32 milyon TL ile başlattığı ve herhangi bir ilave yapmaksızın zaman içinde yöneterek nemalandırdığı ''İMKB Eğitim Fonu'' ile 14 yıldır Ulusal Eğitime Fiziksel Katkı Projesi'nde finansman desteğini aralıksız sürdürdüğünü ifade etti.
Bu proje kapsamında inşa edilen ve edilecek olan okulların, okul binalarının yanı sıra yurt binalarını, yemekhaneleri, lojmanları, spor ve kültür tesislerini ve üniversite idari binalarını da kapsadığını ve eğitim kampüsü niteliği taşıdığını dile getiren Erkan, bugün Eğitime Katkı Projesi'nin 7. Protokolü'nün imzalanacağını kaydetti.
Hüseyin Erkan, şöyle devam etti:
''Bugün imzalanacak EFİKAP yeni protokolü ile Milli Eğitim Bakanlığına, mevcut İMKB Eğitim Fonu'ndan karşılanmak üzere 42 milyon TL daha kaynak tahsis edilerek, Türkiye genelinde yeni eğitim kurumlarının yapılması planlanmıştır. İMKB'nın 1997 yılından beri Ulusal Eğitime Fiziksel Katkı Projesi kapsamında eğitime yaptığı katkı tutarı, bugün imzalanacak yeni protokol ile toplam 1,4 milyar TL'ye ulaşmaktadır. Bu destekle birlikte, ülkemiz genelinde 74 ilde 238 ilçede olmak üzere 400 okul, fakülte ve üniversite binası inşa edilmiş ve mezun olanlarla birlikte 600 binin üzerinde öğrencimize eğitim öğretim imkanı sağlanmış olacaktır.''
Eğitime yapılacak her türlü katkının büyük önem taşıdığını ve ülkenin ekonomik ve sosyal gelişimine ivme kazandırdığını vurgulayan Erkan, tüm sektörler için geçerli olduğu gibi eğitimli insan gücünün artmasının, sermaye piyasalarının gelişimine olan katkısı itibarıyla son derece önemli olduğunu belirtti.
Hüseyin Erkan, İMKB'nin temsil ettiği tüm sermaye piyasası kurumları ve yatırımcıları adına eğitime verdiği bu destek ile ülkenin ekonomisinin gelişimine katkı yapmanın onuru ve gururunu taşıdığını dile getirdi.
Borsanın kuruluşunun 25. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında geçen aralık ayında İMKB okulları arasında toplam 4 kategoride ''İstanbul'' temalı ödüllü bir resim yarışmasının düzenlendiğini de anlatan Erkan, ödül alan 14 eserin sahibine birer diz üstü bilgisayar ve refakatçisi eşliğinde temmuz ayında masrafları İMKB tarafından karşılanmak üzere İstanbul gezisi hediye edildiğini söyledi.
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, protokolü imzaladı.