Divan edebiyatı şairlerinin aruz ölçüsü ile yazdığı lügaz metinler, Türk halk edebiyatında ise hece ölçüsü ile kaleme alınıyor. Hal böyle olunca lügaz kelimesinin ne anlama geldiği, edebiyat açısından ne şekilde kullanıldığı da merak söz konusu oluyor. Peki, lügaz ne demek? Konu hakkında bilmeniz gerekenleri sizin için derledik. Lügaz türü ile ilgili bilgiler yazımızın devamında sizinle.
Lügaz kelimesi sözlük anlamı ile: Çöl faresinin saklandığı yerin bulunmaması amacı ile yuvasını labirent gibi eğri büğrü kazması, sözün maksadını gizlemek, şaşırtmalı söz söylemek" gibi anlamlara gelen "lağz" kökünden türemiştir. Lügaz kelimesi aynı zamanda lugaz, luğz, lağz gibi sözcüklerle de söyleniyor. Genel anlamı ise bilmece, zeka oyunu olarak biliniyor.
Lügaz, aynı zamanda manzum şeklinde yazılan bilmeceler olarak da divan edebiyatı içerisinde yer alıyor. Lügaz türünde şiirlere yer veren divan şairleri arasında en bilindik isimler; Nabi, Fuzuli, Nedim, Şeyh Galib'dir.
Manzum türündeki bu bilmeceler içerisinde şairler doğrudan okura sesleniyor. Lügaz içerisinde kafiye ve redif kullanılarak betimleme yapılıyor ve eşya tarif ediliyor. Bazı lügaz metinlerin sonunda, parantez içerisinde sorulan bilmecenin cevabı veriliyor. Bazılarında ise okurun cevabı bulması bekleniyor.
Lügaz sanatı aynı zamanda muamma sanatı ile de sıkça karıştırılıyor. Bu iki söz sanatını karıştırmamak için arasındaki farkları şu şekilde sıralayabiliriz:
Lügaz metinlerine örnek olarak şunları verebiliriz:
Şair burada "altın" kelimesini anlatıyor.
Şair burada "İstanbul" kelimesini anlatıyor.
Şair burada "mum" kelimesini anlatıyor.