Osmanlı bilim dünyasının en önemli isimlerinden biri olan Katip Çelebi, sadece coğrafya alanında değil, bilimleri gibi alanlarda da çalışmıştır. Özellikle coğrafya alanındaki çalışmalarıyla, Osmanlı coğrafyacılığına yeni bir boyut kazandırmış. Katip Çelebi coğrafyaya katkıları elbette uzunca konuşulabilecek bir konudur. Katip Çelebi coğrafya bilimine nasıl katkıda bulunmuştur sorusu, Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar pek çok bilim insanına ilham kaynağı olmasıyla yanıt bulmaktadır.
Katip Çelebi'nin coğrafya alanındaki en önemli eseri "Cihannüma" (Dünya Haritası) adlı eserdir. 1650 yılında yazılan bu eser, dönemin coğrafya anlayışını yansıttığı gibi, Batı coğrafyacılarının çalışmalarından da faydalanarak bir külliyat oluşturmuştur. "Cihannüma", coğrafya bilimine katkı sağlayan en önemli yapıtlarından biridir ve Katip Çelebi'nin Batı'daki modern coğrafya anlayışlarıyla tanıştığını ve bunları Osmanlı dünyasına uyarladığını gösterir.
Katip Çelebi, "Cihannüma" adlı eserinde yalnızca Osmanlı İmparatorluğu'nu ve çevresini değil, dünya coğrafyasını da ele almış ve Batılı coğrafyacılardan da faydalanmıştır. Çelebi, özellikle Avrupa'daki coğrafyacıları ve diğerlerinin eserlerini inceleyerek, onların bilimsel verilerini kullanmış ve bunları Osmanlı İmparatorluğu'nun coğrafyasıyla birleştirmiştir. Bu, Katip Çelebi'nin Batı'daki coğrafi keşiflere ve yeni haritalama yöntemlerine duyduğu ilgiyi ve modern bilimle bağlantısını ortaya koyar.
"Cihannüma" adlı eserinde, Katip Çelebi dünya haritasını çizmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'na dair coğrafi bilgileri sistematik bir şekilde toplamıştır. Bu harita, dönemin coğrafya anlayışı açısından büyük bir yenilik arz etmiştir çünkü hem dünya üzerindeki fiziksel yerleşim düzenini hem de siyasi sınırları açık bir şekilde gösteren bir ilkedir. Katip Çelebi'nin bu haritası, daha önce Osmanlı coğrafyasında kullanılan haritalara göre daha detaylı ve doğru bilgileri içermektedir.
Katip Çelebi, coğrafya bilgisini sadece derlemeyi değil, aynı zamanda analiz etmeyi ve sistematik bir biçimde sunmayı amaçlamıştır. Bu yönüyle, modern coğrafya biliminin temellerine yaklaşan bir bakış açısı geliştirmiştir. KatipÇelebi, bilgi toplama sürecinde, kaynakların doğruluğunu titizlikle denetlemiş ve yanlış bilgilere karşı eleştirel bir yaklaşım geliştirmiştir. Ayrıca, katiplik görevi nedeniyle sahip olduğu büyük bir kütüphane ve geniş kaynak ağı, onun coğrafya alanındaki çalışmalarını daha sağlam temellere dayandırmasına olanak sağlamıştır.