Gaziantep'te bulunan ve Türkiye'nin en önemli arkeolojik alanları arasında baş sıralarda yer alan Karkamış Antik Kenti hem ülkemizde hem de Suriye topraklarında konumdadır. Hititler dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olan bu tarihi mekân ile ilgili en çok merak edilen sorular Karkamış Antik Kenti nerede, hangi ilçede ve Gaziantep Karkamış Antik Kenti yol tarifi ile nasıl gidilir olmaktadır. Tüm bu soruların yanıtlarını yazımızda bulabilirsiniz.
Hititçe Karkamiş, Mısır dilinde Karkameşa adlarını alan Karkamış MÖ 6000 yılından beri yerleşimin bulunduğu düşünülen antik bir kenttir. Döneminde Asur ve Babil krallıkları ile ilişkileri bulunan Karkamış kenti, daha sonra Mısırlıların hakimiyetine girmiş, ardından da Hitit topraklarından biri olmuştur. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüne kadar Hititlere bağlı bir krallık olarak kalan ve imparatorluğun önemli merkezlerinden biri haline gelen Karkamış, M.Ö. XI. yüzyılda gücünün doruğuna ulaşarak Hitit İmparatorluğu'na Deniz Kavimleri tarafından yapılan saldırıları bertaraf etmeyi başarmıştır. Hitit şehir devletlerinin en güçlüsü haline gelen Karkamış'ın inancı bütün Anadolu'ya sirayet etmiştir. Zira Karkamış Kraliçesi adıyla bilinen tanrıça Kubaba, Frigler tarafından benimsenmiş ve zamanla Kybele adıyla anılmaya başlamıştır. Bilindiği gibi Kybele uzun bir dönem boyunca tüm Anadolu'da tapınılan tanrıça olmuştur.
Karkamış MÖ IX. yüzyılda gücünü kaybederek önce Asur kralları tarafından haraca bağlanmış, M.Ö. IV. yüzyılda ise bir Asur kenti olmuştur. Karkamış sonrasında Babil ve Ahameniş uygarlıklarının hakimiyetinden sonra Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Ardından Roma'ya ait olan Suriye eyaletine bağlı bir kent olan Karkamış'ta Orta Çağ'da da yerleşim bulunmaktadır. Ama Orta Çağ sonrası kent terk edilmiştir.
İlk kez 1699 yılında İngilizlerin fark ettiği Karkamış Antik Kenti'nde kazı çalışmaları 1878 yılında başlatılmış ve 1881 yılında sona ermiştir. Cumhuriyetin ilanına kadar çeşitli zaman aralıklarında yapılan kazı çalışmaları sonunda Karkamış'tan çıkarılan tarihi eserlerin bir kısmı British Museum'da, bir kısmı da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.
Cumhuriyeti'nin ilan edilmesinin ardından askeri bölge haline getirilen Karkamış'ın Suriye'yle olan sınırı 1956 yılında mayın döşenmiş ve 2009 yılına dek burası yasak bölge kalmıştır. 2011 yılında mayınların temizlenmesiyle kazı çalışmaları tekrar başlanmış ve halen bu çalışmalara devam edilmektedir. Suriye tarafında ise yaşanan iç savaş nedeniyle kazı çalışması yapılmamaktadır.
Ülkemizde Karkamış adıyla anılan, Suriye'de ise Cerablus denilen Karkamış Antik Kenti 370 metre yükseklikte bulunur. 1699 yılında keşfedilen bu antik kentin bir kısmı Suriye, bir kısmı da Türkiye sınırları içinde kalmaktadır. 90 hektarlık bir alana yayılan Karkamış Antik Kenti'nin 55 hektarlık kısmı Türkiye'dedir. Bu alana kentin kalesi, iç kent ile dış kentin bir bölümü dahildir. Dış kenti kapsayan 35 hektarlık alan da Suriye'de yer almaktadır.
Verimli Mezopotamya'nın ortasında, Fırat Nehri'nin sol kıyısında bulunan Karkamış Antik Kenti, Anadolu ile Mısır arasında yer alan geçiş yolu üzerindedir. Antik dönemde ticaret yollarına yakınlığıyla bilinen bu kent Anadolu platosunun bittiği ve Suriye düzlüklerinin başladığı yerde bulunur. Gaziantep şehrine 60 kilometre, Halep şehrine ise 100 kilometre uzaklıkta olan Karkamış, Nizip ilçesi yakınlarındadır.
Gaziantep'te bulunan Karkamış Antik Kenti'ne ulaşım yöntemi, Gaziantep şehir merkezinden Nizip ilçesine giden yolları takip etmektir. Nizip ilçesine ulaştıktan sonra, Karkamış yön tabelalarını izleyerek antik kente ulaşılabilir. Gaziantep şehir merkezine yaklaşık 60 kilometre mesafede bulunan Karkamış Antik Kenti'ne ulaşım, özel araçlar veya toplu taşıma ile sağlanabilir.
Suriye'de kalan alanı fiili olarak Özgür Suriye Ordusu'nun hakimiyetinde olan Karkamış Antik Kenti'nin bu kısmı mayınlar ile kaplı olduğu için ziyarete açık değildir. Türkiye tarafında ise kazı çalışmaları devam etmekte ve güvenlik nedeniyle antik kentin etrafı beton duvarlarla örülmüş durumdadır. Karkamış Antik Kenti arkeologlar ve bilimsel araştırmacılar haricindeki ziyaretçilere kapalıdır.