Genelde hukukta, özelde ceza hukukunda karşımıza çıkan temel ilkelerden biriside 'Halkın yönetimi, kamu yararına göredir' ilkesidir. Çağdaş yönetim sistemlerinde kamu yararı, ekonomik ve hizmet boyutlu olarak, toplumda bireylerin sosyal adalet çerçevesinde hizmetlerden yararlanması şeklinde tanımlanmaktadır. Bu ilke; halkın sevk ve idaresinde hareket noktasının kamu yararını içermesini ve yönetimde kamu yararının gerçekleşmesini ifade etmektedir. Türk Ceza Kanunu'nun çeşitli maddelerinde esas unsur olarak karşımıza çıkan bu ilkeyi başlıklar halinde ele aldığımızda şu şekilde açıklamak mümkündür.
a-) Ceza Kanunu'nun Amacı ve Kamu Yararı
İlk olarak ilkenin amaç ve kapsamını açıklamak için, 12.10.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun temel ilkelerine baktığımızda, Ceza Kanunu'nun amacının Madde 1'de belirtildiği üzere, kişi hak ve özgürlükleri yanında, kamu yararı odaklı olduğu açıktır. Kamu yararı nedeni ile, toplumları bir bütün halinde, hiçbir fark ve ayrım gözetmeksizin idare etmek için suç ve cezalar yazılı hale getirilmiştir. Aksinin olduğu durumlarda ise keyfiliğe kaçılacağı, toplumda huzur ve güven ortamının yok olup, rahatsızlıkların baş göstereceği ortadadır. Halkın yönetiminin, halk için olması düşüncesi olarak da açıklayabileceğimiz bu ilke, yasa koyucunun hareket noktalarından önemli bir dinamiği oluşturmaktadır. Halkı yönetirken, yönetimin çerçevesinin çizilmesi önemli bir unsurdur. Bu çerçeve oluşturulurken kamusal alanın yanında, bireysel alanın da içeriğinin belirtilmesi gerekmektedir. Bu sınırların tespitinde ölçü, birey veya toplum merkezli olarak ele alınabilmektedir. Demokratik hukuk devleti şartlarını barındırdığı sürece her iki yapılanmanın sonucunda, tüm noktalar kamu yararı dönemecinde kesişecektir. Kanunların sadece toplum eksenli olması ile kamu yararı taşıyacağını düşünmek yanlış olacaktır. Toplumsal alan kadar, bireysel hak ve özgürlüklerle ilgili düzenlemelerde, birey tarafından hareket alanı belli olduğu, bu alanın kapsamı bilindiği ve kişinin kendi iç huzurunu oluşturduğu için, bireysel menfaatlerden hareketle toplumun menfaatini, dolayısıyla toplumu oluşturan fertlerin yönetiminden kaynaklanacak huzursuzluklarının ortadan kalkması ile ' Halkın yönetiminde kamunun yararı' ilkesi sağlanabilecektir.
b-) Kasten Öldürme Suçu ve Kamu Yararı
İkinci olarak ise Ceza Kanunu'nun, kişilere karşı suçlar kısmının, hayata karşı suçlar bölümüne baktığımızda, kasten öldürme fiilinin nitelikli hallerinde, yapılan yeni düzenlemelerin yanında, Madde 82 ( j ) bendinde töre saikiyle öldürme eyleminin ele alındığını görmekteyiz.