İzmir'in Bayındır ilçesindeki İsmet İnönü Ortaokulu öğrencisi Hasan Orkun Arıcan büyük bir başarıya imza attı. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında tüm soruları doğru yanıtlayarak tam puan almayı başardı. Bu büyük başarı Fen Bilimleri öğretmeni anne Özlem Arıcan (41) ile Din Kültürü öğretmeni baba Mehmet Arıcan'a (59) büyük mutluluk yaşattı. Özlem Arıcan'ın aynı zamanda oğlunun Fen Bilgiler öğretmeni olduğu ortaya çıktı. SABAH, LGS şampiyonu Hasan Orkun Arıcan'ın sırrını ortaya çıkardı. Anne, babası ve diğer öğretmenlerinin desteğiyle İzmir'e gurur yaşatan Hasan Orkun Arıcan'ın ilkokul ve ortaokulda toplam 800 kitap bitirdiği öğrenildi. Çok kitap okuyarak, okuduğunu anlama becerisini ilerleten Arıcan'ın sınavdan 3 hafta önce de cep telefonundan uzaklaşarak soru çözmeye odaklandığı belirtildi.
ŞAMPİYON CEO OLMAK İSTİYOR
Sınava girmeden 3 hafta önce teknolojik aletlere bakmayı azalttığını anlatan Hasan Orkun Arıcan, "Son 3 hafta telefonu elime hiç almadım. Arada boş vakitlilerimde bilgisayar oyunu oynardım. Kitap okumayı seviyorum. Anneme sınıfta öğretmenim diye hitap ettim. Tamamen derslere odaklanmak psikolojiyi bozuyor. Çok fazla ders çalışmak önemli değil. Sınava hazırlananlar günde 100-150 soru çözsünler. Dengeli çalışsınlar" dedi. İzmir Fen Lisesi ya da İstanbul'da Galatasaray Lisesi'ne gitmeyi düşündüğünü söyleyen Arıcan, "Yüksek yönetici. CEO olmak istiyorum. Yazılım mühendisliği ya iktisat bölümünde okumak istiyorum" dedi.
ÖĞRETMENİM DİYE HİTAP ETTİ
SABAH'a konuşan anne Özlem Arıcan, oğlu Hasan Orkun ile okulda genelde kendisinin ilgilendiğini belirterek, "Okulda genelde ben ilgilendim. 5. Sınıftayken o dengeyi kurmak çok önemli. Daha sonra 4 yıllık süreçte okul içinde o dengeyi yakaladık. Oğlum da bana yardımcı oldu. Hiçbir şekilde sorun yaşamadık. Planlı bir şekilde götürdük. Okulda, öğretmenim diye hitap etti. Çok durmadan saatlerce çalışmamız olmadı. Bilinçli ve planlı bir şekilde çalıştık. Planlı çalışma bölümünü eşim götürdü. Eşim, çözdüğü soruların sayısını not aldı. Ev bölümünü o götürdü. Ben okul bölümünü götürdüm. Branşları günlere yaydık. Oğlum da plana uydu. Başını kaldırmadan soru çözmedi. Sınavdan önce de baskı yapmadık. Hangi okul olursa olsun kabulümüz olduğunu söyledik. 'Sen üzerine düşeni yaptın. Çalışmanı gerçekleştirdin. Hangi puan gelirse kabulümüz' dedik. Şu puan bu puan diye diretmedik. Baskı yapmadık. O konuda rahat bıraktık. Çok fazla kitap okudu. Anlama ve muhakeme yeteneği açısından çok kitap okumadın faydası çok oldu" diye konuştu.
BABA ANKARA İLAHİYAT MEZUNU
Baba Mehmet Arıcan, "En başta bu süreç. 8 yıllık bir süreç. 4 yıl ortaokulda, 4 yıl ilkokuldu. Kendisine sorduğumuz zaman ben çok çalışmadım ama disiplinle çalıştım dedim. Çok kitap okudu. Çok güzel bir pandemi döneminde planlama yapıldı. Pandemi döneminde okuduğu kitaplar elimde mevcut. Sadece pandemi döneminde 70 kitap okudu. İlkokulda 400 kitap okudu. Yeni nesil soru tipi okuduğunu anlama, anladığından çıkarımdan bulunma. Bu da çok okuyarak geliştirilebiliyor. Ben manevi bir koçluk yaptım. Aşama aşama 50 sorudan 75 soruya, günde 100 soruya geldik. Bunun planlamasını yaptım. Oğlumda da bir cevher gördüm. Bir hedefimiz vardı. Hedefimize kilitlendik. Ankara İlahiyat Fakültesi'nden 1986 yılında mezunum. Rabbime hamdolsun, Rabbim takdir etti. Biz gayret ettik. Oğlum sınava hazırlanırken bilgisayar oyunu da oynadı. Telefonla da meşgul oldu. Biz bunu disipline ettik. 3 hafta evvel telefonu bir kenara bırakmıştı" diye konuştu.
BEKLEDİĞİMİZ BİR BAŞARIYDI
Okul Müdürü Mustafa Çatakoğlu, "Anne ve baba öğretmen. Anne Özlem Arıcan Fen Bilgisi öğretmeni. Baba Mehmet Arıcan Ülfet Onat Anadolu Lisesi'nde Din Kültürü öğretmeni. Beklediğimiz bir başarıydı. 5. sınıfta bu tempoya başlıyoruz. Belirli aralıklarla deneme sınavları yapıyoruz. 8. sınıfa gelince bu tempomuz artıyor. Dolayısıyla 5'te aldığımız öğrenciyi 8'e gelince tahmin ediyoruz. Geçen yıl da başarımız iyiydi. Beklediğimiz bir başarıydı. Anne ve babanın eğitimci olması ayrı bir faktör. Özlem hanım da derslerine giriyordu. Pandemi dönemini çok iyi kullandık. Uzaktan eğitim döneminde tüm dersleri aksatmadık. Bu süreci çok iyi yönettik. Diğer okullar için dezavantaj oldu, bizim için avantaj oldu. 5. sınıftan beri sınavlar yaptık. Sürpriz bir başarı değil bizim için değil. Önümüzdeki yıllarda da iddialıyız. Ekip çok önemli. Ekibimiz çok güzel. Diğer okullarda pandemi döneminde haftada 30 saat ders yapılıyorken, biz 45-50 saat ders yaptık. Çocuğun okuldan çok soğumaması gerekiyor. Bu başarıyla onurlandık" diye konuştu.