Çubukçu, ''Her Çocuk Başarır'' projesinin tanıtımı amacıyla Rixos Grand Ankara Otel'de düzenlenen toplantıya gelişinde gazetecilerin ''Yabancı İngilizce öğretmeni getirilmesi' projesi konusundaki sorularını yanıtladı.
Fatih Projesi kapsamında hazırlanan ''Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi''nin ''dev bir proje'' olduğunu belirten Çubukçu, şöyle konuştu:
''Türkiye'de yabancı dil öğretilmesi, özellikle İngilizce öğrenimi konusunda bir sorunumuz olduğu ortada. Bu sorun da çok üzerinde konuştuğumuz, çok üzerinde çalıştığımız meselelerden bir tanesi. Biz Fatih Projesi'ni başlattığımız gün Sayın Başbakan iki hususun çok önemli olduğunu söyledi, birincisi, İngilizce öğreniminin bu neslin yetişmesindeki anlamı, diğeri de okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması.
Hem teknolojik donanım olarak hem diğer altyapı hizmetleri olarak eğitimde kaliteyi yakalamak, dünya ile rekabet edebilecek insan gücünü yetiştirmenin yegane rolü. Dünya ile entegre olabilmenin yollarından en önemlisi artık İngilizce dilinin öğrenilmesi ve öğretilmesidir. Yani biz bugün en az bir yabancı dil bilen, İngilizce'yi iyi düzeyde olmasa dahi kendini ifade edebilecek düzeyde konuşma becerilerine sahip olarak çocuklarımızı gençlerimizi yetiştirmek zorundayız. Bu proje, aslında yabancı dil öğreniminde yepyeni bir soluk getirecek.''
Yabancı İngilizce öğretmeni getirilmesine sendikalardan tepkiler geldiğinin anımsatılması üzerine Çubukçu, şunları söyledi:
''Özellikle velilerden inanılmaz olumlu tepkiler alıyoruz, halktan çok olumlu tepkiler alıyoruz. Burada tepkilerin yoğunlaştığı kısım, atama bekleyen öğretmenlerden İngilizce öğretmenlerinin atanmasına ilişkin. Buna açıklık getirmek istiyorum. Tam tersine İngilizce öğrenimine verilecek önem arttıkça ve eğitim çağı okul öncesine kadar indirildikçe, daha küçük yaşta İngilizce eğitimine başlayacağız, çok daha fazla sayıda İngilizce öğretmeni istihdam edeceğimiz gibi kendi İngilizce öğretmenlerimizi de uluslararası standartlara sahip belgelerle donatacağız, onları yurt dışına göndereceğiz.
İthal öğretmen vurgusu da son derece yanlış. Bu çok önemli bir proje. Toplumun, bu ülkede yaşayan herkesin bu projeye sahip çıkacağına ki çıktığına inanıyorum. Basına yansıyan kadarıyla duyan herkesten biz çok olumlu tepkiler alıyoruz. Türkiye'de yabancı dil öğrenilmesi, öğretilmesi konusunda bir problem var, bir kırılma noktası var. Bunu aşmak zorundayız. Bu projede çok değerli bilim adamlarımız çalıştı. Çok önemli bir kaynak aktarılacak.''
''Dünyada yabancı dil öğreniminde, ana dili öğretecek yabancı dili olan öğretmenlerin tercih edildiğini'' anlatan Çubukçu, Kore, Japonya, Finlandiya ve birçok ülkede bu yöntemin kullanıldığını belirtti.
''Gelecek yabancı öğretmenlere Türk öğretmenlerden daha fazla ücret verilecek olması çalışma barışını bozmayacak mı?'' sorusuna Çubukçu, ''Daha fazla verilmeyecek. Bizim öğretmenlerimizin aldığı maaştan daha fazla almayacaklar'' yanıtını verdi.
TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL BAŞKANI KONCUK: ''BU PROJE, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ KENDİ YETİŞTİRDİĞİ ÖĞRETMENLERE HİÇ GÜVEN DUYMADIĞINI NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMUŞTUR''
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığının ''Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi''ne ilişkin, ''Bu projenin, Bakanlığın kendi yetiştirdiği öğretmenlere hiç güven duymadığını net bir şekilde ortaya koyduğunu'' ileri sürdü.
Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup, Genel Başkan Koncuk başkanlığında Milli Eğitim Bakanlığı binası önünde toplandı. Çeşitli sloganlar atan gruptakiler, ''Öğretmen mi, misyoner mi geliyor'', ''İthal öğretmen değil, ithal bakan istiyoruz'', ''Atama bekleyen öğretmen adayını unuttunuz mu'' yazılı dövizler taşıdı.
Koncuk, yaptığı basın açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığının her yıl 10 bin olmak üzere toplam 40 bin anadili İngilizce olan yabancı İngilizce öğretmeni istihdam edeceği projeyi anımsatarak, ''Eğitim camiası bakanlığın ithal öğretmen projesiyle adeta şoka girmiştir'' dedi.
''Bu projenin, Bakanlığın kendi yetiştirdiği öğretmenlere hiç güven duymadığının göstergesi olduğunu'' ileri süren Koncuk, ''Bakanlığın, yabancı öğretmen istihdam etmeyi planlaması öğretmenlerimize yapılmış çok büyük bir saygısızlıktır'' diye konuştu.
MEB'in, hiçbir öz eleştiri yapmadığını, müfredat programlarını yenilemediğini ve buna rağmen faturayı kendi yetiştirdiği öğretmenlere kestiğini iddia eden Koncuk, şunları söyledi:
''Bugün tam 350 bin atanamayan öğretmen vardır. Bu ülkede öğretmenler atanamadıkları için bunalıma girip, intihar etmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin çığlıklarını duymazdan gelirken, öğretmenleri işsizliğin pençesinden çekip, çıkarmak için çaba göstermezken, onlara 30 bin ek atamayı çok görürken, 40 bin yabancı öğretmeni ülkemizde istihdam etmeyi içine sindirebilmektedir.
5 yıl sürecek bu proje yaklaşık 1.5 milyar TL'ye mal olacak. Yurt dışından istihdam edilecek öğretmenlere aylık 2 bin dolar maaş verilecek. Ülkemizde 9/3 derecedeki bir öğretmen bin 721 TL, en üst derecedeki öğretmen de bin 974 TL maaş alırken, yabancı öğretmenlerin 3 bin TL maaş alacak olması ne anlama geliyor?''
Bu projenin bir benzerinin 1960'lı yıllarda uygulandığını anımsatan Koncuk, o dönemde de birçok yabancı öğretmenin gönüllü olarak Türkiye'ye geldiğini, bunun eğitim öğretme hiçbir faydasının olmadığını ileri sürdü.
Koncuk, ''Yurt dışından gelen yabancı öğretmenler ülkemizde misyonerlik ya da casusluk faaliyetlerinde bulunmuştur. Bakanlığın dışarıdan destekli olduğunu, düşündüğümüz bu projesinin de bu tür sonuçlar ortaya çıkaracağı çok açıktır'' diye konuştu.
Öğretmenlerden haklarına sahip çıkmalarını, ''İthal Milli Eğitim Bakanı İstiyoruz'' kampanyası başlatmalarını isteyen Koncuk, ''Bugün tepki göstermezsek, yarın geleceğimiz elimizden alınacak'' dedi.
ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ GENEL BAŞKANI AKKİRAZ: ''BU PROJE MİSYONERLERİ EĞİTİM YUVALARIMIZA SOKMAK İÇİN GELİŞTİRİLEN PROJENİN PARÇASIDIR''
Şuurlu Öğretmenler Derneği Genel Başkanı İsmail Hakkı Akkiraz, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), ''Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi'' kapsamında yabancı İngilizce öğretmeni getirilecek olmasıyla ilgili, ''Bu proje misyonerleri eğitim yuvalarımıza sokmak için geliştirilen projenin parçasıdır'' iddiasında bulundu.
Akkiraz, yaptığı yazılı açıklamada, MEB'in yabancı dil ile ilgili projesini eleştirdi. Türkiye'de görev bekleyen binlerce öğretmen adayı dururken 40 bin yabancı öğretmen getirilmesinin, ''acizlik'' olduğunu savunan Akkiraz, şu görüşleri ileri sürdü:
''Türkiye'de eğitim üzerinde AB'nin ve ABD'nin birtakım projeleri var. Türkiye'de gençlerin manevi değerlerden uzaklaşması için yapılan çalışmalar var. Eğitim kadrosu müspet durum sergilediğinden dolayı istediklerini yaptıramıyorlar. Bu ithal öğretmenlerle bunu gerçekleştirmek istiyorlar. İthal öğretmenler projesini bunun bir parçası olarak görüyoruz. Bu, misyonerlik faaliyetidir. English cafelerde, okul içinde ve dışında, hafta sonu ve yaz tatillerinde kaynaşma ve eğitim adı altında misyonerlik faaliyetine zemin hazırlanmasından ciddi anlamda endişe duyuyoruz. Türkiye'deki insanları manevi değerlerinden uzaklaştıracaklar. Cumhuriyet'in ilk yıllarında da böyle bir uygulama yapıldı, bunlar o dönemde de çok ciddi görevler yaptılar. Bu projeyle ilk projeyi daha etkin hale getirmeye çalışacaklar. Bizim kuşkumuz, misyonerler olarak Türkiye'ye gelecek ve Türkiye'yi Hristiyanlaştırıp, 'ılımlı İslam' adına milletimizin maneviyatını zedeleyecekler. Bu projenin gerçekleşmesinin doğuracağı vahim sonuçlar iyi hesap edilmeli, yabancı dil öğrenimi için kökü dışarıda olmayan milli projeler üretilerek hayata geçirilmelidir.''