Hem fikir hem de ilim alanında oldukça önemli bir yer edinmiş İbn-i Haldun kimdir? Bu sorunun yanıtlarını özümsemek için öncelikle İbn-i Haldun hayatı hakkında bilgileri öğrenmek oldukça önemli bir eylemdir. Sosyoloji ve tarihle ilgi duyan bireyler İbn-i Haldun eserleri, sosyolojiye katkıları hakkında bilgileri merak etmektedir. Gelin hep birlikte İbn-i Haldun kimmiş bakalım...
İbn-i Haldun 1332 yılında Tunus'ta dünyaya gelmiştir. Saygın ve önemli bir ailenin çocuğu olan İbn-i Haldun çocukluk ve gençlik çağlarında dönemin önemli hocalarından felsefe, tarih, matematik, hadis, fıkıh , edebiyat, tefsir olmak üzere hem ilim hem de din alanında dersler almıştır. Böylelikle tarihin önemli tarihçi, düşünür, sosyolog ve devlet adamlarından birisi olmuştur.
İbn-i Haldun çevrede oldukça sayılan bir ailenin çocuğu olarak 1332 yılında Tunus şehrinde doğmuştur. Gençliğinde o dönemlerin en iyi hocalarından felsefeden siyasete, fıkıhtan tefsire kadar pek çok ders almıştır. Oldukça donanımlı bir eğitim çağı geçiren İbn-i Haldun 20 yaşındayken bulunduğu toprakların hükümdarı Sultan Ebu Ishak'ın katibi olarak göreve başlamış, böylelikle siyaset ve devlet kariyeri de başlamıştır. Başta Fas, İspanya ve Kuzey Afrika'da meclislerde ve devlet işlerinde hizmet vermiş, bir yandan da ilmi çalışmalarına tam gaz devam etmiştir.
İbn-i Haldun 1382 yönetimin değişmesi üzerine devlet görevine son vermiş, kabileler arasında keşiflere başlamıştır. Yaklaşık bir 10 yıl Afrika ve İspanya arasında gidip gelmiş ancak siyasi sıkıntılardan bunalarak kendisini tamamen ilim çalışmalarına adamıştır. 1382 yılında Kahire'ye giderek medreselerde müderrislik yapmış, Suriye, Kudüs ve Hicaz şehirlerine çalışmaları için seyahat etmiştir. Bu çalışmaları sırasında dünyaca bilinen şu eserlerini meydana çıkarmıştır;
İbn-i Haldun 1406 yılında Kahire'de hayata gözlerini yummuştur.
İbn-i Haldun'un ilim çalışmalarının içinde insanlığa dair oldukça önemli sosyolojik çalışmalara yer vermiştir. Bunlardan birisi de Mukaddime isimli eseridir, bu eser tarihi felsefe ve sosyolojik olarak incelemeye aynı zamanda, dönemin uygarlıklar toplumlarının ekonomik ve siyasal bileşenleriyle birlikte irdelenmesine imkan sağlamaktadır. İbn-i Haldun'a göre bir toplumu incelemek için, o toplumu oluşturan insanları etkileyen bütün olguların ele alınması gereklidir. Çünkü yine kendi tezine göre insanlar sonradan alışkanlık ve kazanımlarına göre şekillenmektedir.