Hayatta kalmak için beslenmek canlıların ortak özelliğidir. Canlının sindirim sisteminin yapısı, enerji ihtiyaçları, bulundukları çevredeki besin kaynakları ve avlanma kabiliyetleri ile evrimleşmeleri beslenme şekillerini belirleyen faktörlerdir. Hayvanlar beslenme şekline göre kaça ayrılır ve hayvanlarda kaç çeşit beslenme şekli vardır ise insanın da dahil olduğu memelilerin sınıflandırılması açısından merak edilmektedir.
Hayvanların beslenme şekilleri onların fiziksel yapıları, yaşadıkları ortam ve enerji ihtiyaçları gibi çeşitli faktörlerle belirlenir. Örneğin bir etçil hayvanın keskin diş yapısı, onu avlanma için uygun hale getirirken bir otçul hayvanın diş yapısı, bitki materyalini öğütmeye uygundur. Ayrıca habitat koşulları ve çevresel kaynaklar da hayvanların beslenme şekillerini etkileyen önemli faktörlerdir. Ormanda yaşayan bir otçul hayvan, geniş bitki örtüsünden faydalanabilirken, çöl gibi sınırlı kaynaklara sahip bir ortamda yaşayan hayvanlar farklı beslenme stratejileri geliştirmiş olabilir.
Sonuçta hayvanlar beslenme şekline göre iki ana gruba ayrılır. Kendi besinlerini sentezleyenler yani ototrof canlılar ile besinlerini diğer canlılardan sağlayan heterotrof canlılar. Ototrof canlılara verilecek en yaygın örnek fotosentez yapan yeşil bitkilerdir. Diğer ototrof canlılar ise algler ve bazı bakteri türleridir. Heterotrof canlılar ise parazitler, mantarlar, bakterilerin büyük bir kısmı ve nihayet insanları da kapsayan hayvan familyasıdır. Ekosistemlerde tüketici olarak rol oynayan ve besin zincirinin önemli bir parçasını oluşturan heterotrof canlılar da beslenme şekillerine göre etçiller yani karnivorlar, otçullar diğer adıyla herbivorlar ve omnivor ismi verilen hem etçil hem de otçul canlılar olarak üçe ayrılırlar.
Etçil hayvanlar yalnızca etle beslenirler. Bu hayvanlar protein ve enerji ihtiyaçlarını diğer hayvanlardan karşılar. Karnivor beslenen hayvanlar genellikle keskin dişlere ve güçlü çene yapısına sahiptir. Aslan, kaplan, kartal ve şahin gibi hayvanlar etçil hayvanlara örnek olarak gösterilebilir. Bu tür hayvanlar avlanarak ya da hayvan ölülerini tüketerek ihtiyaç duydukları enerjiyi elde ederler. Etçil hayvanların metabolizmaları sindirim sistemlerinin et odaklı bir beslenmeye uygun şekilde çalışmasını sağlar.
Otçul hayvanlar bitkisel kaynaklarla beslenen hayvanları kapsar. Bu canlılar besin ihtiyaçlarını ağaçlar, otlar, yapraklar ve tohumlar gibi bitkisel besinlerden sağlarlar. Herbivor adıyla da anılan otçul hayvanlar arasında inek, koyun, fil, tavşan ve geyik gibi hayvanlar yer alır. Bu hayvanların sindirim sistemleri selüloz gibi zor sindirilen bitkisel materyalleri parçalayabilecek şekilde evrimleşmiştir. Örneğin, ineklerin dört bölmeli mideleri bitkisel lifleri daha iyi sindirebilmek için özel bir adaptasyondur.
Hepçil hayvanlar hem bitkisel hem de hayvansal kaynaklı besinlerle beslenebilen canlılardır. Yani hem etçil hem de otçul özellikler gösterirler. Başta insan olmak üzere ayı, domuz ve karga gibi hayvanlar hepçil hayvanlara örnek olarak verilebilir. Bu tür hayvanlar doğada hem avlanarak hem de çeşitli bitkisel gıdalarla beslenerek yaşamlarını sürdürebilirler. Hepçiller farklı besin kaynaklarını değerlendirebilecek esnek bir sindirim sistemine sahiptir ve çevresel koşullara göre beslenme alışkanlıklarını adapte edebilirler.