Anadolu topraklarında, sıcakkanlı insanları ve tarihi dokusuyla öne çıkan Hatay, bir zaman yolcusu gibi geçmişten günümüze uzanan zengin bir mirasa sahiptir. Bu şehir, günümüzde Hatay adıyla anılsa da, geçmişte farklı medeniyetlere ev sahipliği yaparak birçok isimle anılmıştır. Şehrin tarihi yolculuğuna tanıklık etmenin yollarından biri ise, bu isimleri bilmektir. Hatay'ın eski adı nedir, Hatay'ın eski isimleri ve tarihleri nedir bilmek, önemli genel kültür konularındandır.
Osmanlı döneminde, bugünkü Hatay sınırlarını kapsayan topraklar, İskenderun ve Antakya isimleriyle anılıyordu. Bu adlar, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasını yansıtmakta, zaman içindeki medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu toprakların önemine işaret etmektedir. Ancak, Hatay adı, 1930'lu yıllarda ortaya atılmış bir yer adıdır ve bu isim, bölgeye 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilmiştir.
Hatay, Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olarak adeta bir açık hava müzesidir. İ.Ö. 100,000 yılına dayanan tarihi, bu toprakların Orta Paleolitik Dönem'den itibaren insanlık için bir sığınak olduğunu göstermektedir. Ancak bu sadece başlangıç; Hatay'ın tarihindeki birçok sayfa, bu zengin coğrafyanın sıcak iklimi ve bereketli toprakları sayesinde yazılmıştır.
Hatay'ı özel kılan faktörlerden biri, Anadolu'yu Çukurova aracılığıyla Suriye-Filistin'e bağlayan kavşak noktasında bulunmasıdır. Bu stratejik konum, bölgeyi tarih boyunca göçlere, kültür alışverişlerine açık bir merkez haline getirmiştir. Ayrıca, Hatay'ın limanları, Mezopotamya'dan Akdeniz'e açılan en elverişli kapılardan biri olma özelliği taşımaktadır.
Hatay adının kökeni, İ.Ö. 1200'lerde Genç Hitit prenslikleri dönemine kadar uzanır. Amik Ovası'ndaki Hitit Prenslikleri'nin birleşerek Hattena Krallığı'nı oluşturduğu bu dönemde, Hatay adı da bu krallıktan türemiştir. 1936 yılında Atatürk'ün verdiği Hatay adıyla birleşen bu tarih, günümüzde hala hissedilen zengin bir kültürel mirası beraberinde getirmiştir.
Antakya, Hatay ilinin merkez ilçesi olarak tarih sahnesine çıkmış bir şehir. İ.Ö. 300 yılında Seleukos'un, 1. Nikator'un babası Antiokhos'un ismini vererek Antiokheia adını kazandırdığı bu şehir, sadece tarihi bir şehir değil, aynı zamanda bir öykünün, bir destanın yaşandığı topraklardır. Hatay, zamanın izinde, toprakların kucağında yatan bu destanı günümüze taşımaya devam etmektedir.