Peygamber efendimizin Arap Yarımadası'nda putperestliğin hâkim olduğu ve insanların her türlü gaflet içinde bulunduğu cahiliye döneminde, her türlü sapkınlıktan ve putlardan yüz çevirerek, Hz. İbrahim dini Hanifliğe inanan, Allah'a yönelerek hak dinin arayışı içerisinde giren kişilerin sayısı az olsa da bulunmaktaydı. İslam dininin gerektirdiği Haniflik çok eski zamanlara dayanmaktadır.
HANİFLİK NEDİR?
Hanif kelimesine Lügat itibarı ile farklı manalar verilmişse de "doğruya ve hakka yönelen, istikamet üzere bulunan kimse" demektir. İslam'da ise cahiliye döneminde her türlü putperestlikten ve sapıklıktan yüz çevirerek hakka yönelen, Hz. İbrahim'in dinine sadık kalarak sadece bir Allah'a inanan kimseler için kullanılan bir isim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hanif kavramı, birçok Müslüman âlim tarafından İslam öncesi döneme kadar çoğu zaman Arap yarımadasında varlığını sürdüren Hz. İbrahim'in Tevhid dini olarak yorumlanmaktadır. İslamiyet'ten evvel Allah'a inanan Hz. İbrahim'in yolundan giden kişiler Hanif olarak tanımlanmaktadır. Bu kişiler Hz. İbrahim'in inancını benimseyen putlara tapmayı reddeden kişilerdir.
HANİFLİK NE DEMEK?
Haniflik Hz. İbrahim'in dinine inanmak ve ayrıca putlara tapan kişilere zıt olmak anlamını taşımaktadır. Hanifler Allah'a karşı olan tüm dinlere Allah'ı anlatmak, davet ve ibadet amacını taşıyan kişilerdir.
Hanif, İslam'ın yayılmasından önce Allah'a inanmak ve Hz. İbrahim'in dinine bağlı olan kişilerin taşıdığı bir vasıftır. Eski ve kötü halinden uzaklaşıp doğru yolu seçen kişi ve İslam'da kuvveti ile bağlı olan kimse ve ilmi ile âmil olan kişiler olarak da ifade edilmektedir. Haniflik İbrahim peygamberin dinin temeli tevhide Allah'ın birliğine dayanmaktaydı. Ancak zamanla bu inanç geride kalmış ve putperestlik yayılmaya başlamıştı. Yine de bazı kişilerde tevhid izleri görülmekteydi.
HANİFLİK HANGİ PEYGAMBERE VERİLMİŞTİR?
Haniflik İslamiyet'in yayılmasından önce Hz. İbrahim'in inandığı ve sürdürdüğü bir dindir. Cenâb-ı Hak, Peygamber Efendimize Hanif olan İbrahim dinine inanmayı yani onun yolunu devam ettirmeyi şöyle emretmiştir;
"İbrahim, şüphesiz Allah'a boyun eğen ve O'na yönelen (Hanif) bir önderdi; puta tapanlardan değildi."
"Şimdi (ey Habibim) sana doğruya yönelmiş (Hanif) olan ve puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine uy! Diye vahyettik." (Nahl, 16/120, 123).
Bu nedenle Haniflik, İslam dini açısından dahi kullanılmış ve samimi, ihlaslı bir Müslümana da "Hanif" vasfı verilmiştir.