Türk tiyatrosunda eserler iki bölümde incelenir;
1. Sözlü tiyatro verimleri
2. Yazılı tiyatro eserleri
1. Sözlü Tiyatro Verimleri: Türklüğün ilk çağlarından beri sürmüş, yaşanan bölgelere, yaşayış şekillerine ve insanlarına göre farklılıklar göstermiştir. Sözlü tiyatro eserleri; İslamiyet'ten önceki ve İslamiyet'i kabulümüzden sonraki oyunlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
a) İslamiyet Öncesi Oyunlar: İslamiyet öncesi çağlardaki tiyatrolarımız hakkında araştırma yapmış olan Sırp bilgini M. Nikoliç'e göre Türk tiyatrosunun geçmişi 4000 yıl öncelere kadar çıkar. Nikoliç dörtbin yıl önce Türk'lerin temsil ettikleri bir oyunun yazılı bir parçasını ele geçirmiştir. Bu temsil Türklerin zaferiyle biten bir savaşı anlatmaktadır. Nikoliç M.Ö. 2000 yıllarında oynandığını sandığı bir başka oyununda özetini vermektedir.
Bu çok eski temsillerin, Türklerin o zamanki, çevik, göçebe ve akıncı hayatlarına uygun olarak destani niteliklerde görülür. Acıklı, ürpertici, macera dolu oluşları ile daha çok "tragedya"ya benzerler.
İslamiyet Sonrası Oyunlar: İslamiyet sonrası görülen sözlü tiyatro eserleri üç ana grupta incelenir.
Bunlar;
- Meddahlık
- Karagöz
- Ortaoyunu
Meddahlık: Oyuncunun tek başına hazırlayıp yürüttüğü temsildir. Sanatçıların Ortaçağda, Anadolu'ya akınlar devrinde beylere ve akıncı yiğitlere destanlar, düzenleyen saz şairlerinden çıkmış olmaları düşünülebilir. "Dede Korkut meddahların en iyisidir" diyebiliriz.
Meddahlarda aranan hünerlerden biri; kız, kadın, koca-karı, çocuk seslerini; konuşma, ağlama, gülme benzerlerini değirmen, araba, çıkrık, satıcı
Taklitçiler: Şive ve Karakter tipleri olmak üzere ikiye ayrılır. Şive tipleri de iki kısımdır; Irk tipleri ve Bölge tipleri.... Oyunun bütün kişileri şehir arasından çıkarılmıştır.
Yazılı Tiyatro Eserleri: Türk edebiyatının ilk yazılı eserleri 19. yüzyıl başlarında görülmeye başlıyor.
Orta oyunu geleneğinden faydalanılarak, Batı yönetiminde Türk komedyasını kurmak amacıyla yazılan ilk önemli eser ise Şinasi'nin bir perdelik Şair Evlenmesi'dir.
III. Selim devrinden beri, bazı Avrupalı tiyatro ve opera takımları Saray'da gösteriler yapmıştır. Daha sonra Devlet Opera ve Tiyatroları kurulmuştur. Bugün ise hemen hemen her ilde resmi ve özel tiyatrolar vardır.