Erken dönem Osmanlı mimarisi, altı dönemden oluşan Osmanlı mimarisinin ilk dönemini temsil eden yapıları kapsamına alır. İmparatorluğun kuruluş yılı olan 1299 ile 1501 yılı arasında inşa edilen yapılar, bu dönemde incelenir. İznik, Bursa ve Edirne'de inşa edilen yapılar ağırlıklı olarak bu dönemi temsil eder.
Erken dönem Osmanlı mimarisine kapsamına imparatorluğunun kuruluyla birlikte inşa edilmeyen başlayan ve 1501 yılında temeli atılmaya başlanan Bayezid Camii'ye kadar olan yapılar girer. Kimi araştırmacılar ise dönemin 1437 yılında inşa edilen Üç Şerefeli Camii'den sonra son bulduğunu kanısındadır.
Dönemin belirlerken yapılarda görülen özellikler ölçüt kabul edilmektedir. Bu dönemde Bizans ve Selçuklu mimarilerinin esintileri yapılarda görülür. Özgün Osmanlı mimarisi için eşik kabul edilen bu dönemde Klasik Dönem için gerekli zemin hazırlanır. Klasik dönemde yaygın olarak kullanılan kubbe gibi yapılarla özdeşleşmiş unsurlar bu dönemde ortaya çıkar.
Erken dönem mimarisi eserleri, imparatorluğun hüküm sürdüğü topraklara paralel olarak değişken noktalarda meydana getirilmiştir. İlk eserler İznik'te meydana getirilmiştir. Daha sonra imparatorluğun ilk başkenti olan Bursa'da dikkat çekici eserler ortaya çıkarılmıştır. Bu kentteki has yapılar dönemin aynı zamanda "Bursa Üslubu" olarak da anılmasına katkı sağlamışlardır. Üçüncü nokta olarak imparatorluğun ikinci başkenti kabul edilen Edirne ortaya çıkar. Edirne'de ortaya çıkan eserlerde camii ve medreseye ağırlık verilmiştir.
Erken dönemde inşa edilen yapılar arasında Bursa Lala Şahin Paşa Medresesi öne çıkanlardan medreselerden birini oluşturur. Dönemde saray olarak ise İstanbul'da inşa edilen Topkapı Sarayı öne çıkmaktadır. Fatih Sultan Mehmet tarafında 1478'de inşa edilen yapı araştırmacılar tarafından erken dönem içerisinde değerlendirilmektedir.
Sarayın dış surları içerisinde yer alan Çinili Köşk, İstanbul sınırları içerisinde yer alan bir başka yapı olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda sivil mimari alanında bugün UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu ve Cumalıkızık'ta inşa edilen evler de bu dönemin izini yansıtmaktadır.
Erken dönemle özdeşleşen cami sayısı oldukça fazladır. İbadet amacıyla hüküm sürülen birçok noktada cami inşa edilmiştir. Dönemin ilk camisi olarak İznik'te inşa edilen Hacı Özbek Camii öne çıkmaktadır. İznik'te inşa edilen bir diğer cami ise Yeşil Camii'dir. Bu cami aynı zamanda tek kubbeye sahip tek Osmanlı Camisi olma unvanını elinde bulundurur.
Kündekari tekniğiyle inşa edilen, Türkiye'de iç alanı en geniş olan cami unvanını elinde bulunduran Bursa Ulu Camii de bu döneme ait yapılar arasındadır. Bugün Edirne ile Bulgaristan sınırında Eski Camii de erken dönem Osmanlı mimarisi izleri taşımaktadır.