Cemel Vak'asının sebeplerini ve sonuçları tarih araştırmacılarının merak konusu. Tarih biliminin en önemli özelliklerinden biri neden-sonuç ilişkisine sahip olmasıdır. İslam tarihine ilgi duyan kişilerin sıkça merak ettiği Cemel Vak'ası neden sonuç ilişkisi de benzer şekilde İslamiyet'in yayılmasına yön veren olaylardan biri olmuştur. Cemel Vak'ası kimin döneminde olmuştur, sonuçları nelerdir? Kufe Savaşı nedir, Cemel Vak'ası ile arasında nasıl bir ilişki vardır? Merak ettikleriniz ve daha fazlasının yanıtı sabah.com.tr'de!
Üçüncü halife Hz. Osman'ın isyancılar tarafından şehid edilmesinden sonra Hz. Ali halifelik görevine getirilmiştir. Hz. Aişe, Hz. Osman'ın halifeliğinin son dönemlerinde bazı konularda Hz. Osman'ı tenkit etmiştir. Hz. Osman'ın Hz. Aişe'ye şehri terketmemesi yönündeki ricasına rağmen Hac için Mekke'ye giden Hz. Aişe Mekke'den Medine'ye dönüş yolundayken Hz. Osman'ın şehid edilip yerine Hz. Ali'nin halife seçildiğini öğrenmiştir.
Bir kısım halk tarafından Hz. Osman'ın ölümünden Hz. Aişe'de sorumlu tutulsa da o sırada yaygın olan inanış bu ölümün esas sorumlusunun Hz. Ali olduğuydu. Medine'ye dönmekten vazgeçen Hz. Aişe Mekke'ye geri dönüp Hz. Osman'ın suçsuz yere öldürüldüğüyle ilgili olan konuşmasını yapmıştır.
Hz. Osman'ın katledilişinden sonra bölgeden uzaklaşan Emevi ailesi Hz. Aişe'nin bu konuşması üzerine Mekke'ye gelip Hz. Aişe'ye katılmıştır. Hz. Osman'ın kanının hakkını aramak için birleşen bu topluluk Basra'ya doğru yola çıkmıştır. Hz. Muhammed'in diğer eşleri Hz. Aişe'yi ağlayarak uğurlamışlar ve bugün için sonradan ''ağlama günü'' diye bahsedilmiştir.
Hz. Aişe ''asker'' adlı meşhur devesiyle Mekke'den Basra'ya doğru yola çıkmıştır. Hz. Aişe'ye göre Hz. Osman'ın çocuklarından biri halife olmalıydı ve Basra'ya gidiş amacını Hz. Osman'ın katillerini cezalandırmak ve Müslümanlar arasındaki bu kargaşayı gidermek olarak bildirmiştir.
Hz. Ali, Hz. Aişe'nin Basra'ya doğru geliş amacını öğrenmek için elçi yolladığı zaman Hz. Aişe tarafındaki bazı yöneticiler kendilerinin Hz. Ali'ye zorla biat ettiklerini, Hz. Osman'ın suçsuz yere öldürüldüğünü söylediklerinde Basralılar ikiye ayrılmışlardır.
Hz. Ali kimseye biat konusunda bir zorlama göstermediğini bildiren bir haber yollasa da bu haber karşılık görmedi. Hz. Aişe ve yanındakiler Basra'ya doğru devam etmişlerdir.
Basra'nın bir kısmının kontrolünü eline alan Hz. Aişe ve ordusu tam anlamıyla bir biat olmamasından dolayı bazı bölgeleri hızlıca yeniden kaybetmiştir. İki taraf da birbiriyle savaşmayı tam anlamıyor olmasına rağmen Hz. Osman'ın ölümünden Hz. Ali'yi sorumlu tutan bir kısım halk tarafından Hz. Aişe'nin askerleri galeyana getirilmiş ve iki taraf da ne olduğunu anlamadan savaş başlamıştır.
Savaşın başlamasıyla Hz. Ali de Hz. Aişe de savaşı durdurmak için yoğun çaba göstermiş olsa da çarpışmalar hız kesmeden devam ederek Hz. Aişe'nin etrafında yoğunlaşmıştır. Hz. Ali savaşın Hz. Aişe'nin etrafında yoğunlaştığını görmesi üzerine Hz. Aişe'nin devesinin öldürülmesi emrini vermiştir. Bu durum Hz. Aişe ve yanındakilerin savaşı kaybettiği anlamına gelse de bir noktada savaşı sonlandırmıştır.
Hz. Aişe, savaşı ''asker'' adındaki meşhur devesinin üzerinden yönettiği için tarihte bu olaydan Cemel Vak'ası diye bahsedilmiştir.
Cemel Vak'ası sonucunda Hz. Aişe yara almadan kurtulmuştur. Savaş sonrasında Basra'dan kendisini uğurlamaya bizzat Hz. Ali gelmiştir. Savaşta ölenlerin cenazeleri ile yakından ilgilenen Hz. Ali ve Hz. Aişe arasında bir kırgınlık bulunmadığı, Müslümanların birbirlerini incitmemeleri gerektiği Hz. Aişe tarafından bildirilmiştir.
Hz. Ali Cemel Vak'ası sonrasında Muaviye'ye bir kez daha kendisine biat etme çağrısında bulunmuştur. Muaviye bu çağrıyı reddedince Hz. Ali destekçileri ve Muaviye destekçileri Sıffin'de başlayan Kûfe Savaşı adıyla da bilinen yeni bir savaş başlatmıştır. Bu savaş yaklaşık 3 ay sürüp, 70.000 müslümanın ölümüne sebep olmuştur. Savaşın sonunda iki taraf birer hakem belirleyip halifenin bu hakemlerin ortak kararıyla seçilmesine karar vererek savaşı sonlandırmışlardır.