Nusret Mayın Gemisi, Çanakkale Savaşı'nda üstlendiği görev ile düşman donanmasının önüne kesmiş ve adını tarihe yazdırmıştır. Çanakkale Savaşı'nda bu denli önemli bir görev üstlenen Nusret'in Arapça kelime anlamı da "yardım"dır. Adı üzerinde olan bu gemi, Çanakkale Muharebelerinde aldığı görevlerle bu güzel vatana yapması gereken yardımı fazlasıyla yaptı diyebiliriz.
NUSRET MAYIN GEMİSİ'NİN HİKAYESİ NEDİR?
Nusrat Mayın Gemisi 1911 yılında Almanya'nın Kiel şehrinin Germania Tersanesinde inşa edilerek, 1914'te Osmanlı donanmasına teslim edilmiştir. Eni 7,4 metre, boyu 40 metre, sürati ise 15 mildi. Dar alanda seri manevra kabiliyeti nedeniyle Çanakkale Boğaz'ında görevlendirilmişti.
Çanakkale Boğaz Harekâtı kapsamında Boğaz'dan geçit vermemek için zaten önceden boğazı kesecek şekilde döşenmiş Alman mayın hatları bulunmaktaydı. Ancak düşman güçlerinin hareketlerinin izlenmesiyle önemli bir detay fark edildi.
Yeni yapılan bir plan ile 7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusrat Mayın Gemisi 26 mayını Erenköy Mevkiine kıyıya paralel döşeyecektir. Bu mevkiinin seçilmesinin sebebi ise, grup grup Boğaz'a giriş yapan düşman zırhlılarının dönüş sırasında diğerlerine engel olmamak için geniş olan Erenköy Mevkiinde manevra yapmasıydı. Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey ve Yüzbaşı Hakkı Bey önderliğinde Nusrat, gece yarısı demir alarak Çanakkale'den ayrıldı.
Bütün ışıklar söndürülerek hedefe doğru ilerlendi. Düşmanın devriye gemilerine yakalanmadan başarıyla birer birer mayınlar döküldü. Geri dönüş yolculuğu da bir o kadar tehlikeliydi. Daha önce dökülen mayınlar ve düşman gemileri de büyük bir tehdit oluşturuyordu. Başarıyla bu zor görev gerçekleştirildi.
On gün sonra 18 Mart 1915 günü düşman donanması saldırıya geçti. Savaş kontrollü olarak devam ederken beklenmedik bir olay gerçekleşti. Mayın kontrolünde temiz olduğu düşünülen Erenköy mevkiine yanaşan Fransız düşman zırhlılarından Bouvet, ilk mayına çarpan ve batan savaş gemisiydi.
Manevra yaparken Inflexible ve ardından Irresistable adlı İngiliz Savaş gemilerinin de mayına çarptıkları ve yan yatmakta oldukları rapor edildi. Üç büyük savaş zırhlısının kaybı (Bouvet, Irresistable, Ocean) ve dört tanesinin de ( Inflexible, Gaulois, Suffren, Agamemnon) ağır yaralanması ile düşman büyük güç kaybetmişti.
Nusrat'ın bu önemli görevi tarihi yeniden yazacaktı. Tarih değişecek, savaş uzayacak, bu topraklarda yeni bir ülkenin Cumhuriyetimizin tohumları atılacaktı.
İşte Nusrat ile başlayan bu dönüm noktası, Seyid Onbaşı, Ezineli Yahya Çavuş, 57. Alay, Arıburnu Savunması, Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal'in ve silah arkadaşlarının üstün mücadelesi ve daha adını bilmediğimiz, sayamadığımız binlerce isimsiz kahramanın vatan sevgisi ile desteklenecek, 18 Mart 1915 ve 09 Ocak 1916'da Çanakkale'nin geçilemeyeceğini tüm dünyaya duyuracaktı.