Betimleme, edebi metinlere ayrı bir lezzet katmaktadır. Zira betimleme ile okuduğumuz şeyi kafamızın içerisinde görmemiz mümkün olmaktadır. Betimleme özellikle romanlarda ve öykülerde karşımıza çıkmaktadır. Farklı betimleme yolları vardır. Betimleme ile bir nesnenin özellikleri anlatılabileceği gibi, duygular ve hislerde anlatılabilmektedir.
BETİMLEME NEDİR?
Betimleme ne demek sorusunun cevabı kolaydır. Betimleme herkesin bildiği şekli ile; okuyucunun kafasında sözcükler ile bir resim çizme sanatıdır. Bir yazı metninin resmini göstermek bu yol ile mümkün olmaktadır. Betimleme sanatı ile yazar, anlatmak istediği şeyi en ince detaylarına kadar tasvir eder, böylece okuyucu metni okurken, okuduklarını kafasında görebilir. Yani betimle sanatı ile bir olay yahut bir nesne, okuyucunun zihninde bir tablo gibi oluşmaktadır.
Betimleme için önemli olan gözlem ve hayal etme yeteneğidir. Bir yazarın gözlemi, hayal gücü ve hislerini aktarma yetisi ne kadar güçlü ise, betimlemesi de o kadar kuvvetli olmaktadır. Betimlemede sıfatlar ve sıfat tamlamaları sıklıkla kullanılmaktadır. Zira okuyucunun zihninde bir tablonun oluşabilmesi sadece detaylara yer verilmesi ile mümkün olabilmektedir. Sıfat kullanımı hariç betimleme sanatı, diğer söz sanatlarından da yararlanmaktadır. Bu sanatların başında benzetme, ad aktarması ve deyim aktarması gelmektedir. Betimleme örnekleri olarak şunlar verilebilir;
"Giton, dolgun yüzlü, yanakları şişkin, dik bakışlı, kendine güvenir, omuzları geniş, göbekli, bakışı sağlam, yürüyüşü sert biridir. Konuşurken de kendine pek güvenir, fakat karşısındakini hemen hiç dinlemez. Ona sözlerini tekrar ettirir. Gezintilerde hep ortadadır, o durunca durulur, yürüyünce yürünülür. Ona uyar herkes, isterse konuşanın sözünü keser. Fakat onun sözü kesilmez, o istediği kadar söyler ve söylediği kadar dinlenir."
"Oturduğum yerden kalktım; hiçbir şey söylemeden ona elimi uzattım. İlk defa gördüğü bir insanı tetkik ediyormuş gibi beni süzdü, yüzüne bir sarhoş gülüşü yayıldı. Gözlerimi indirdim. Tekrar baktığım zaman yatakta bir parça doğrulduğunu ve gözlerini, büyük bir endişe içindeymiş gibi açtığını ve ara sıra, bir uykudan uyanmaya çalışır gibi kırptığını gördüm. Beyaz örtülerin altından fırlayan sağ omzu ve kolu, yüzü kadar soluk ve beyazdı. Sol dirseğini yastığa dayamıştı."
Betimleme özelliklerini kısaca sıralamak gerekirse;
BETİMLEME TÜRLERİ
Betimleme sanatı kendi içerisinde 4'e ayrılır. Bunlar; açıklayıcı betimleme, sanatsal betimleme, ruhsal betimleme ve fiziksel betimlemedir. Ruhsal ve fiziksel betimleme türleri portre betimlemesi olarak da bilinmektedir. Aşağıda bu 4 betimleme türünden olan açıklayıcı ve sanatsal betimlemeyi, uygun betimleme cümleleri ile birlikte sizler için açıkladık.
AÇIKLAYICI BETİMLEME
Açıklayıcı betimlemenin amacı okuyucuya bilgi vermektir. Burada nesnellik önemlidir, yazar objektif olmak zorunda olup, kendi düşüncesini yazıya katmaz. Açıklayıcı betimleme, bir şeyi olduğu gibi anlatır. Tıpkı bir ayna gibi.
Açıklayıcı betimleme örneği vermek gerekirse; "Muş Ovası Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük ovasıdır. Baharla ovanın her tarafı yemyeşil olur. Bu ova dümdüz, yekpare, yemyeşil ve bir o kadar da verimli bir ovadır. Muş Ovası'nın Bitlis ili sınırlarına yaklaştıkça genişliği azalır. Bulanık ilçesine doğru gidilirken de genişliği artar. Nemrut Dağı Muş Ovası'nın daha da büyük ova olması önünde bir set olmuştur."
SANATSAL BETİMLEME
Sanatsal betimleme, izlenimsel betimleme olarak bilinmektedir. Bu betimleme türü nesnellikten uzaktır. Burada yazar, varlıkları olduğu gibi tasvir etmez, aksine bu varlıkların kendisinde bıraktığı izlenimi ve duygusu tasvir eder. Bu açıdan özneldir.
Sanatsal betimleme örneği vermek gerekirse; "Mağaranın ağzında büyük ağabeyim elinde kazma, ortanca kürek, küçük olanı da sönük bir gaz lambası ile beklerdi. Mağaranın içi uzun bir dehlize benzer, etrafta birtakım acayip şeyler varmış gibi görünür, durmadan tepeden damla damlar su sızar, yer daima ıslak olurdu. Ben mağaranın kapısı önünde, bir ayağım içerde, bir ayağım dışarda beklerdim. Güneş ağaçlardaki eriklerin üzerine ışıldardı."
SESLİ BETİMLEME NEDİR?
Görme engelli vatandaşlarımızın sanattan mahrum kalmaması için sesli betimleme yoluna başvurulmaktadır. Sesli betimleme; tiyatro yahut filmlerde karakterlerin diyalogları haricindeki bölümlerin bir dış ses tarafından, olayın geçtiği zamanın, mekanın, karakterlerin ve sessiz gelişen olayların betimlenmesidir. Sesli betimleme, görme engelli vatandaşların, tek başlarına ve kimseden yardım almaksızın, eserlerin tadını tam olarak alabilmelerini sağlayan bir tekniktir. Ülkemizde 2006 yılından itibaren sadece 18 uzun metrajlı film sesli olarak betimlenebilmiştir. Bu açıdan ülkemiz gelişmeye açıktır.