Dildeki zaman taksimatında yer alan dilimleri, tek tek bildirmeye yarayan kiplerdir. Bunlar, şu beş kalıptan ibarettir.
1) Öğrenilen Geçmiş Zaman Kipi
2) Görülen Geçmiş Zaman Kipi
3) Şimdiki Zaman Kipi
4) Geniş Zaman Kipi
5) Gelecek Zaman Kipi
1. ÖĞRENİLEN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ
Konuşma anından önce olup bitmiş, fakat anlatıcı tarafından görülmemiş olayların naklinde görülür. Çekim, bütün şahıslarda ortak kullanılan "-mış/-miş/-muş/-müş" ekiyle yapılır. Ek, ünlü ve ünsüzle biten veya "-ma/-me" ekiyle olumsuzlaştırılan fillere doğrudan getirilir. Çekim sırasında birinci tip şahıs eklerinden faydalanılır.
Oku-muş-um Yap-ma-mış-ım
Oku-muş-sun Yap-ma-mış-sın
Oku-muş Yap-ma-mış
Oku-muş-uz Yap-ma-mış-ız
Oku-muş-sunuz Yap-ma-mış-sınız
Oku-muş-lar Yap-ma-mış-lar
Bu kipte anlatıcı bildirdiği olay veya durumla ilgisi bakımından iki farklı konumda bulunmaktadır.
a) Öğrenme Konumu : Anlatıcı olayı gerçekleşirken görmemiş ama başkasından duymuş ve öyle olduğuna inanmış, muhatabına aktarmaktadır.
Dün, Japonya'da büyük bir deprem olmuş.
Hastalandığı için, Ayşe okula gelememiş.
b) Farketme konumu : Anlatıcı olayı yine gerçekleşirken görmemiş, başkasından da duymamış, olup bittikten sonra farketmiştir. Anlatıcı da, olayı gözleyememekten kaynaklanan hafif bir "şaşırma, acınma, esef" duygusunun bulunduğu sezilmektedir.
Uyandım baktım ki bir sabah,
Güneş vurmuş içime :
Kuşlara yapraklara dönmüşüm
(Orhan Veli Kanık)
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
(Cahit Sıtkı Tarancı)
2. GÖRÜLEN GEÇMİŞ ZAMAN KİPİ
Konuşma anından öne olup biten (Anlatıcının ya bizzat gördüğü/yaşadığı veya bilgi yoluyla olup bittiğine kesin olarak inandığı) olayları anlatmak için yapılan bu kipleme fillere getirilen "-dı/-di/-du/-dü/-tu/-tü/tı/-ti" eki ile gerçekleştirilir. Çekim sırasında ikinci tip şahıs eklerinden faydalanılır.
Gel-di-m Çalış-tı-m
Gel-di-n Çalış-tı-n
Gel-di Çalış-tı
Gel-di-k Çalış-tı-k
Gel-di-niz Çalış-tı-nız
Gel-di-ler Çalış-tı-lar
Bu kip "bilinen olayların anlatımı, görülen olayların anlatımı" olmak üzere ikili bir bildirim gücüne sahiptir.
a) Görülen olayların anlatımı : Bu da, ikiye ayrılır :
aa) Anlatıcı da dinleyici de oluş anını bilmektedir ; ayrıca zaman belirtilmez
Birlikte okuldan ayrıldılar
Bu olaya katıla katıla güldük
ab) Anlatıcı olayı görmüş ama, dinleyici habersizdir ; söze, olayın zamanını belirten bir tamlayıcı eklenir.
Ablamlar, dün akşam tiyatroya gittiler
İki gün boyunca, kar tipi demeden yola devam ettik
b) Bilinen olayların anlatımı : Anlatıcının bizzat görmediği, görmüş kadar kesin bilgi sahibi olduğu bir olayın aktarılmasından ibarettir.
1071'den sonraki 10 yıl içersinde Anadolu'nun fethi tamamlandı.
Atatürk, 1881 yılında Selanik'te dünyaya geldi.