Bu yıl 7'nci kez düzenlenen 't-MBA Zirvesi'nde konuşan Borsa İstanbul A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. İbrahim Turhan, başarıya giden yolun merak etmek ve soru sormak olduğunu söyledi. Turhan, şöyle devam etti:
"Beni buraya davet ederken, kişisel bir başarı hikayesi anlatmamı istediler ama düşündüm kendi başıma bir başarı hikayem yok. Çünkü başarı bir ekiple elde edilen bir şey. Geriye baktığım zaman bana değer katan bir şey varsa o da sorgulamak, soru sormak, anlamaya çalışmak diyebilirim. Soru sormak önemli, çünkü ilmin başı meraktır. Doğru soruyu sormak da cevabı almak kadar önemlidir. Merak ettiğiniz şeylerin cevabını ararken, öğrendiklerinizi unutmazsınız. İşin sırrı bu. İçinde yaşadığımız muazzam bir evren var. İçinde merak edilecek binlerce şey var. Bunları anlamlandırmamız lazım. Bilgiden sonra ikinci konu geliyor o da bir duruş, yani vizyon sahibi olmak. Duruş sergilemek için ilkelere ihtiyacımız var, bunlar olmazsa yolunuzu kaybedersiniz. İlke sahibi olmanın yollarının birincisi adalet, ikincisi şeffaflık. Şeffaf olan hiçbir şeyden korkmaz. Üçüncüsü hesap verme yükümlülüğü, her zaman hesap vermeye hazır olmak. Dördüncüsü de paydaşlarımıza, topluma, çevreye, doğaya karşı sorumluluk. Bunları benimseyince oldukça sağlam bir duruşa sahip oluyorsunuz. Bir vizyon çizebilmek için de, '50 yıl sonra nerede olmak istiyorum, ne iş yapmak istiyorum?' sorusunu doğru bir şekilde sorabilmek lazım. Bu bizim hayatımızı şekillendirecek soru. Bazı ülkeler hukuku, demokrasiyi, sivil toplumu başarıyla oluşturmuş, bazıları ise oluşturmamış. Başarıyı belirleyen de organizasyon kabiliyeti. Bütün bunlar tamam olunca farklılıkları zenginlik olarak kabul etmek, birbiriyle kavga etmeden, barış içinde yaşamak, başarıyı getiren faktörlerden. Birarada, farklı şeyleri düşünmemize, önemsememize rağmen, aynı salon içinde oturup, gülerek, eğlenerek, birbirimizden bir şeyler öğrenerek, barış içinde kardeşçe durabiliyorsak en önemli başarı bence budur."
Daikin Türkiye CEO'su Hasan Önder de, kendinden önceki konuşmacıların oldukça başarılı olduğunu belirterek, öğrencilik yıllarının çok kötü değil ama diğer konuşmacılar kadar başarılı olmadığını esprili bir dille söyledi. Daha sonra üniversite ve ilk iş deneyimini, mezuniyetten sonra 6 ay iş bulamadığını, özgüven kaybı yaşadığını anlattı. Ama sonra küçük bir yerde iş bulup, daha sonra şirket kurduklarını, özgüvenini tekrar kazandığını, işlerin büyüdüğünü dile getirdi. Salondakileri sık sık esprileriyle güldürdü.
Hayallerinizin peşinden gidin
Doğa Koleji t-MBA mezunu girişimci Kadir Slocum da, 8 yıl önce kendisinin salonda öğrenci olarak oturduğunu söyleyerek başladı. Okulda çok başarılı olduğunu anlatarak, "İstediğim hemen hemen her okula gidebilirdim ama iş hayatında daha farklı şeyler yapmak istiyordum. Benimle aynı seviyede olanlar hep belli okullara gider, puanım yanmasın diye düşünür. Birçok okula gittim, yapmak istediklerimi anlattım Doğa Koleji'nde 1,5 saatlik bir konuşma yaptık. Eve giderken, okulu arayıp kayıt yaptıracağımı söyledim. Çünkü aradığım okulu bulduğumu hissettim. Çünkü bana göre iyi okul öğrenmeyi öğretmeli. Ben tercih ettiğimde Doğa Koleji çok küçüktü, lise mezunu da vermemişti. Şu anda 96 kampüsü var. Fakat o günden özündeki felsefe bu noktaya geleceğini gösteriyordu. Ben bu okulun bir parçası olarak hayatımın en güzel anlarını o 4 yıl içinde yaşadım. Birçok başarıya imza attık" dedi.
Doğa Koleji'nin hızlı büyümesini, gelişimini ve uluslararası alandaki başarısını eğitimin her sürecinde uyguladıklarını, özgün ve öğrenci odaklı eğitim modellerine borçlu olduklarını belirten Doğa Koleji CEO'su Uğur Gazanker, "Bizim için eğitimde en önemli unsur öğrencilerimizin yeteneği ve ilgisi doğrultusunda eğitim verebilmek. Bunun için okullarımızda bilim, sanat, spor ve ekonomi gibi pek çok alanda özgün eğitim modelleri oluşturuyor ve t-MBA ile üniversitedeki MBA programını lise öğrencilerimize uyguluyoruz. Öğrencilerimizin oluşturduğu t-MBA Meclisleri şirket yöneticileriyle her ortamda biraraya geliyor, fikir alışverişinde bulunuyor, onlara görüşlerini bildiriyor. Öğrencilerimiz ülke ve dünya ekonomisi ile daha lise sıralarında tanışıyor ve kendilerine sizlerle bir arada olma imkanı yaratıyor, şimdiden ekonomiye yön verecek girişimlerde bulunuyorlar. Dolayısıyla t-MBA öğrencilerimizin tamamen kendi çabalarıyla bu yıl 7'nci kez düzenlediği zirvemizde bulunmaktan çok büyük gurur ve mutluluk duyuyorum" dedi.
Toplantının en renkli kişisi ise Ülker Grubu Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Global İnovasyon Grup Başkanı Ali Ülker, oldu. Konuşmasına Doğa Koleji tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen t-MBA zirvesindeki konuşmasına "Gençlerin ve geleceğin dünyasında bizim ne işimiz var, bizi neden çağırdınız?" diyerek başladı.
Ardından dün hazırlandığını söylediği konuşma metnini bir kenara bıraktı. Demokrasilerde özgürlüğün esas olduğunu belirterek kravatını çıkardı, ardından şunları söyledi:Şirketimizde üst düzey yöneticilerin yaş ortalaması 52'ye gelmiş, altlarında çalışanların yaş ortalaması 32. Bu bize ciddi bir işaret. Gençler nasıl bir gelecek istiyor, nasıl yönetilmek istiyor diyerek bir gençlik grubu oluşturduk. Şirketimizde 'Y' kuşağı çalışmaya başladı. Dijital çağ kapıda, geldi. Hayatı kolaylaştırıyor, bizler için zorlaştırıyor. Kitlelere ulaşmak için twitter kullanıyoruz. İş yapma alışkanlıkları değişiyor. Bu dünyada biz yöneticiler de değişmeliyiz. Bazı kavram ve alışkanlıklar var, bunlar değişmiyor. Biz gençlere yatırım yapmayı tercih ediyoruz. Gençlerle beraber futbol kampları, spor kulüpleri oluşturduk. Çünkü onların farklı şehirlerden gelerek birarada olmalarını, spor yapmalarını istiyoruz. Birbirlerini anlamalarını istiyoruz. Türkiye çok gelişti ama birçok il ve ilçede gençlerin gidecek sinema salonları yok. Birçok ilde binlerce çocukla buluşup, 23 Nisan Çocuk Şenliği'nde dev bir ekranda film seyrediyoruz."
Ali Ülker, daha sonra salondaki gençlere şu tavsiyelerde bulundu:
"Bu ülke hepimizin, gelecekse sizlerin. Sizlerin bu şekilde eğitim almanız, kendinizi geliştirmeniz ama sadece okul eğitimi ile sınırlı kalmamanız bizleri çok mutlu ediyor. Yarın bir gün bizim yerimizi alacaksınız, ama şundan eminim ki, bu ülkeyi ve işleri bizden çok daha iyi idare edeceksiniz. Çünkü çok daha iyi bir eğitim alıyorsunuz. Tüm dünya ile iletişim halindesiniz. Bizim vizyonumuz Türkiye'de başarılı olmak sonra global bir şirket haline gelmekti. Bunun adımlarını attık, Türkiye'de global şirketleri kuracak olanlarsa sizlersiniz. Ben size inanıyorum, bizden daha güzel işler yapacağınızı, bu ülkeyi daha güzel ufuklara taşıyacağınızı biliyorum."