Avcı, Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi Kapanış Konferansı'nda yaptığı konuşmada, engelli çocukların eğitim imkanlarını iyileştirmenin, özel eğitime ihtiyacı olan çocukları hiçbir ayrımcılığa uğramadan eğitime eriştirebilmenin ve toplumla bütünleşmelerini sağlanmanın bakanlıklarının öncelikli hedefleri arasında yer aldığını vurgulayarak, söz konusu projenin de özel eğitim hizmetlerini iyileştirmek amacıyla yapıldığını söyledi.
Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında geliştirilen ''Engellsiz Okul Modeli''nin amaçlarına paralel olduğuna işaret eden Avcı, bu modelin özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitimsel ve kişisel gelişimlerini desteklediğini dile getirdi.
MEB olarak tüm okulların erişilebilir olmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Avcı, şöyle konuştu:
''Eğitim müfredatımızın engelli çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde yapılandırılması ve bu alandaki öğretmen yeterliliklerinin geliştirilmesi önceliklerimiz arasındadır. Okullarımızda engelliler için rampaların, asansörlerin, tuvaletlerin ve diğer fiziki düzenlemelerin hızlı bir şekilde tamamlanması için de çalışıyoruz. Bütün çalışmalarımızdaki temel gayretimiz, okullarımızdaki herkesi kucaklayıcı olma özelliğini pekiştirmek ve bütün çocuklarımızın akranlarıyla birlikte aynı ortamlarda eğitime erişebilmelerini sağlayabilmektir.''
Toplumsal bilinci ve farkındalığı artıramadıkça tüm bu çalışmaların etkisiz kalacağını veya istendiği kadar etkili olmayacağını vurgulayan Avcı, ön yargılı bakış açısının, engelli çocukların eğitimininin önündeki en büyük engeli oluşturduğuna dikkati çekti.
MEB Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik de projede hedeflenenlerin başarıyla sonuçlandığını, proje çıktılarının ülke geneline yaygınlaştırılmasının amaca ulaşıldığını göstergesi olduğunu kaydetti.
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Baloğlu, engelli öğrencilerin en iyi şartlarda eğitim alabilmesi amacıyla 2011'de başlatılan projenin finansmanının Türkiye ve AB tarafından sağlandığını bildirdi.
Sorular
Avcı, toplantıdan ayrılırken gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin ''İran ile yapılan eğitim anlaşmasına ilişkin olumsuz iddialar atıldı'' ifadeleri üzerine Avcı, Türkiye'nin 50'yi aşkın ülkeyle eğitim kültür işbirliği anlaşması olduğunu, bunların Dışişleri Bakanlığının da onayı alınarak imzalandığını ifade eden Avcı, şunları kaydetti:
''İran ile imzalanan eğitim işbirliği anlaşmasının da diğer eğitim işbirliği anlaşmalarından hiçbir farkı yok. Zaten bu anlaşmalar standart hükümler içeriyor. Dolayısıyla İran, Irak, Lükssemburg, Fransa, İngiltere ile herkesle bizim genel ilkeler doğrultusunda eğitim işbirliği anlaşmalarımız vardır. İran ile imzalanan eğitim işbirliği anlaşmamız da bu çerçevede imzalanmış uluslararası anlaşmadır. Orada da Türkiye'yi rahatsız edecek, Türk milli eğitimini rahatsız edecek hiçbir hüküm yoktur.''
''SBS çalışmaları sürüyor"
Avcı, bir başka gazetecinin, ''SBS ile ilgili belirsizlik sürüyor'' sözü üzerine ise ''Belirsizlik değil çalışmalar sürüyor'' karşılığını verdi.
Özellikle müfredattaki konuların esas alınacağı sene içi sınavların merkezi bir sistemle yapılacağını belirten Avcı, şöyle devam etti:
''Zaten yapılan, yani matemikte, Türkçe'de yapılan sene içi yazılı sınavlardan bazılarını, daha sonra okullara girişte değerlendirmeye esas teşkil etmek, değerlendirmeye katmak üzere merkezi bir organizasyonla yapacağız. Çocuklar sene içinde ne kadar sınav oluyorsa onların içinden seçeceğiz ama merkezi olacak, ilave sınava girilmeyecek. Zaten çocuklarımızın normal müfredat gereği sene içerisinde yapılan sınavların, biz merkezi bir denetimle yaparak daha nitelikli notlarla değerlendirilmesini sağlayacağız. İlave sınav getirmiyoruz ama sene içerisinde zaten yapılan yazılılardan bazılarını, daha sonraki okul girişlerini değerlendirmeye esas alacak şekilde merkezileştirmek için çalışıyoruz.''
''SBS ile ilgili sene sonunda yazılıların dışında bir değerlendirme sınavı olacak mı'' sorusuna Avcı, ''Bazı okullar için olabilir. Düz liseleri Anadolu lisesi haline getiriyoruz. Dolayısıyla oralarda zaten adrese dayalı yerleşme mümkün olacak. Onun dışında kapısında çok büyük yığılma olan okullar için sene içerisinde alınan notlar dışında da bir sınav değerlendirilmesi yapılabilir'' karşılığını verdi.
Özel Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'ne ilişkin açıklamalarda da bulunan Avcı, 2002'de 1,3 milyar dolar olan engellilere yönelik sosyal transferler ve yardımların proje tutarının, geçen yıl 20 milyar liraya yükseltildiğini, bunun üçte birinin Milli Eğitim Bakanlığının engellilere yönelik çalışmaları için ayrıldığını vurguladı. Avcı, bütün dünyada sosyal transferlerin azaldığı dönemde, Türkiye'nin büyük bir başarıya imza attığını sözlerine ekledi.