Aileye karşı duyulan sevgiyi ve ilgiyi anlatmaya elbette kelimeler yetmez. Bu durumlarda şiirler en büyük yardımcılar olur. Baba ile ilgili şiir, baba sevgisi ile ilgili kısa, uzun, 1, 2, 3, 4 kıtalık şiirler bu nedenle oldukça önemlidir.
Baba sevgisi ile ilgili 1 ila 2 kıtalık şiirler kısa olarak kabul edilebilir. Bu şiirlerden bazıları ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı? – Cemal Süreya
Baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
'Seni ne kadar çok seversem
o kadar çok olsun ömründen geçen yıllar…'
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım. – Nazım Hikmet Ran
Kur'an okurdu babam bazen,
Galiba kadir gecelerinde.
Onun inanmış sesiyle biz çocuklar
Daha küçülürdük odanın en uzak bir yerinde.
Müteessir olurduk kışı gören kırlangıçlar gibi,
Garip sedalarda hiçbir şey anlamadan. – Fazıl Hüsnü Dağlarca
Her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
Babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur
Saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
Çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
Gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
Babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur… - Cemal Süreya
Baba sevgisi ile ilgili 3 ila 4 kıtalık şiirler uzun olarak kabul edilebilir. Bu şiirlerden bazıları ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi' helalleşmek ister elbet, di'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oyununu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, can evim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Allahım! İşte bugün,
Şu zavallı ömrümün
En matemli bir günü.
Elim böğrümde kaldım,
Ben bugün haber aldım:
Babamın öldüğünü.
Bitti hayatın tadı,
Bu haber bırakmadı,
Dudağımda tebessüm.
Kalbim oyuldu yer yer,
Aman Yarabbi, meğer
Ne acıklı imiş ölüm. – Sabahattin Ali