Çağdaş uygarlık deyiminden, "bilim ve gücüne inanmayı" anlıyoruz. Gücüne inandığımız bu bilim, yirminci yüzyıl uygarlığını doğuran olumlu bilimdir. Bu bilime karşı olan bütün düşünceler, çağdaş uygarlığa karşı, Atatürk'e karşı, Atatürk'ü sevenlere karşıdır. Atatürk'ü sevmek, olumlu bilime inanmak demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, "insan haklarına saygı duymayı" anlıyoruz. Çağdaş uygarlık, bütün insanlara eşit haklar tanımaktan, güçlüyle güzsüz ayrılığını ortadan kaldırmaktan doğuştur. İnsanlığı sevmek, insan haklarına saygı duymayı gerektirir. Atatürk'ün Türk toplumundaki sosyal çabası bu yoldadır. Atatürk'ü sevmek, insan haklarına saygı duymak demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, "çalışmanın değerlendirilmesini" anlıyoruz. İnsan emeğini değerlendiremeyen toplumlar, artık, gerilerde kalma zorundadırlar. "Mutluluk çalışanların hakkıdır." diyen Atatürk bu gerçeğe inanmış bir önderdir. Çağdaş uygarlığı yaratan, gereği gibi değerlendirilen, insan gücüdür, insan emeğidir. Atatürk'ü sevmek demek, çalışmayı değerlendirmek demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, "ileriye yönelmeyi" anlıyoruz. Geriye yapışanların çağdaş uygarlık içinde yerleri yoktur. Çağdaş uygarlık; ileriye bakan, ileriyi düşünen, ileriye atılan bir yaşama biçimidir, geriyi özleyenler keyiflerince gerileyebilirler; ama ilerleyen bir topluma engel olamazlar. Atatürk'ün evrim anlayışı bu yoldadır, uygarlık anlayışı bu yoldadır. Atatürk'ü sevemek, ileriye yönelmek demektir.
Çağdaş uygarlık deyiminden, "erdemli olamayı" anlıyoruz. Çağdaş uygarlığı yaratan lar erdemlidir. Vicadanlarını satanların, başkalarının zararlarına kendi çıkarları peşinde koşanların, hasetçilerin, yalan söyleyenlerin tek deyimle erdemsizlerin çağdaş uygarlık içinde yeri yoktur. Atatürk'ün hemen bütün söylevleri, demeçleri, konuşmaları, bu erdem anlayışıyla doludur. "Asıl uğraşmaz zorunda bulunduğumuz şey, yüksek erdemde dünya birinciliğini tutmaktır." diyen Atatürk bu yoldadır. Atatürk'ü sevmek erdemli olmak demektir.
İşte bizler Atatürk'ün gerçekten güzel olduğunu resimlerinden bildiğimiz, yüzünü bir kez bile görememiş olan Atatürk çoçukları Atatürk'ü sevmekten bunları anlıyoruz.
"Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp, dünya ile alakasız yaşayamayız... Aksine yükselmiş, ilerlemiş, çağdaş bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinede yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur