Alman Dili ve Edebiyatını zenginleştiren unsurlardan biri olan Almanca sözler, diğer Alman topluluklarının da kültürlerinin bir parçasıdır. Akıllılık, çalışkanlık, azim ve doğruluk ile ilgili söylenen bu atasözlerinin söylenme amacı, bireylerin düzgün bir insan olmalarına katkı sağlamaktır. Her biri çok kıymetli öğütler içeren bu atasözlerinin Türkçe anlamları, havalı Almanca güzel sözler ve atasözleri, oldukça güzel manalar taşır.
Orta Avrupa'da yaşam süren tüm Almanlar için değerli olan bazı atasözleri bulunur. Bunlar, günlük yaşam içerisinde sıkça kullanıldıkları gibi bazı edebi eserlerde de yer alır. Kökeni M. Ö. 1000'e uzanan Alman Edebiyatının altın çağı, M. S. 12. yüzyıl ile birlikte doğmuştur. Sözlü edebi ürünler olan Alman destanları ve ağızdan ağıza dolaşan anonim hikayeler, bu dönemde yaygınlaşmaya başlamıştır. Alman atasözleri ve deyimler ise bu tarihlerden çok daha eskiye uzanan ve günümüze kadar ulaşmayı başaran sözlerdir. Tarihsel süreç sonucu çeşitlenen Alman atasözlerinden bazıları arasında şunlar yer alır:
Alışkanlık ustalık doğurur.
Gözden uzak, gönülden ırak.
Her şeyin üçüncüsü tamamdır.
Son gülen en güzel güler.
Ne ekersen, onu biçersin.
Sabahın erken saatlerinde işleri halletmek başarı getirir.
Her başlangıç zordur.
Bir resim bin kelimeye bedeldir.
A denildiği zaman B de denmelidir.
Çalışmadan kimse başarılı olamaz.
Yalanın kısa ayağı olur.
Bir kere bir şey yapmak önemli değildir.
Doğru olan her zaman en uzun süre dayanır.
Herkes kendi kaderini kendisi belirler.
Özünde yatan anlatım, uzun anlatımdan daha değerlidir.