Ali Kuşçu'nun çalışmaları hem kendi dönemi hem de kendisinden sonra gelen dönemde çok aydınlatıcı olmuştur. Bilimin önemi artmış ve ilerleme kat edilebilmiştir. Peki ya Ali Kuşçu kimdir? Ali Kuşçu'nun hayatı incelenirken eserleri ve çalışmaları ışığında ilerlemek oldukça önemlidir . Adını tarihe altın harflerle yazdırmış çok önemli bir alim olan Ali Kuşçu'nun bilime ve matematiğe katkılarını sizler için derledik.
Ali Kuşçu hem Timur İmparatorluğu hem de Osmanlı İmparatorluğu açısından önem taşımaktadır çünkü kendisi iki imparatorlukta da yaşamıştır. Semerkant'ta dünyaya gelmiş olan Ali Kuşçu, önemli bir babanın oğludur. Kendisi Türkistan ve Maveraünnehir emîri Uluğ Beyin doğancıbaşısı olan Muhammed Bey'in oğludur.
Hayatının ilk dönemlerinde Semerkant'ta eğitim almış olan Ali Kuşçu ilerleyen zamanlarda hem Bursalı Kadızade Rumi'den hem de Uluğ Bey'in kendisinden Matematik ile Astronomi dersleri almıştır.
Kirman'da eğitim öğretimini tamamladıktan sonra Ali Kuşçu 1421 senesinde Uluğ Bey'in kurmuş olduğu rasathaneye müdür olarak girdi ve burada Uluğ Bey'in Zic adındaki eserinin yazılmasına katkıda bulundu.
Yaşamı boyunca bilim adına pek çok girişimde bulunmuş bir alim ve entelektüel olan Ali Kuşçu, hem dil bilim alanında, hem matematik hem de astronomi alanında yaptığı her şey kendi döneminin çok ilerisinde olan çalışmalardır… Tüm bunların yanında şiir ile de ilgilenmeyi ihmal etmeyen Ali Kuşçu, yaptığı bütün eylemlerle adını tarihe yazdırmayı sonuna kadar hak eden, dönemin değerli bir entelektüelidir.
16 Aralık 1474 senesinde vefat eden Ali Kuşçu'nun on beşinci yüzyıla özgün olan mezarı, İstanbul'da Eyüp Sultan Türbesi'nin etrafında bulunan hazirede bulunmaktadır.
Ali Kuşçu'nun hayatını öğrenmek, onun hangi koşullarda doğup büyüdüğünü bilmek ve bu dönemde dünyada olup bitenleri bilmek kendisini ve yaptıklarını daha iyi anlamayı mümkün kılacaktır. Ali Kuşçu 1403 yılında Semerkant topraklarında doğmuştur. Muhammed'in yani Uluğ Bey'in kuşçusunun oğlu olduğu için aile "Kuşçu" lakabıyla meşhur olmuştur.
Çok küçük yaşlardan matematik ve astronomi merakı başlayan Ali Kuşçu pek çok çeşitli büyük alimden (Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid ve Muinuddin Kaşi gibi) dersler aldı. Ardından bilgisine bilgi katmak için Kirman'a giden Ali Kuşçu, burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer yani Ay Safhalarının Açıklanması isimli risaleyi kaleme aldı. Aynı zamanda Şerh-i Tecrid isimli eserini de yine buradayken yazdı.
Semerkand ve Kirman bölgelerinde eğitimini tamamlamış olan Ali Kuşçu, Uluğ Bey'in hem yardımcısı oldu hem de rasathanesinde müdürlük yaptı. Kendisinin Uluğ Bey tarafından gönderilmiş olduğu Çin gezisinde, dönüş yolunda Dünya'nın yüzölçümü ile ekvatoru hesapladığı elimizde olan bilgiler arasındadır.
1449 senesinde hacca gitmek isteyince Tebriz'de bulunan Akkoyunlu Devleti'nin hükümdarı Uzun Hasan Bey, ona çok büyük bir saygı göstererek kendisinin Osmanlı Devleti ile yapılacak olan barış görüşmelerine önayak olmasını istedi. Tüm bunların üstüne Ali Kuşçu bir müddet Uzun Hasan'ın sözcüsü olup, Osmanlı Padişah'ı II. Mehmed'in özel daveti ile İstanbul'a bir yolculuk yaptı.
Ali Kuşçu öyle büyük bir isimdi ki Fatih sultan Mehmet, Osmanlı – Akkoyunlu sınırında Fatih Sultan Mehmed'in de emri ile büyük bir törenle karşılandı ve bizzat Fatih Sultan Mehmed Tarafından Sahn-ı Seman Medresesi'nin Müderris'i olarak atandı.
Kendisi hayatının geri kalanında yaptığı ve adını tarihe yazdıracak olan eserleriyle nam saldı. 16 Aralık 1474 senesinde İstanbul'da vefat etti.
Ali Kuşçu'nun çalışmaları söz konusu olduğunda oldukça uzun bir şekilde listelenebilecek kadar fazla eseri mevcuttur. Bunlar arasında ise en önemli iki eser genellikle Ali Kuşçu dendiğinde ele alınan eserlerdendir.
Bu iki eserden ilki, Otlukbeli Savaşı esnasında yazılmış olup Fatih Sultan Mehmed'e sunulan Fethiyye adındaki astronomi kitabıdır. Ali Kuşçu, bu üç bölümden oluşan eserinin ilk bölümünde gezegenlerin kürelerini konu alırken, gezegenlerin hareketlerini de aktarmıştır. Eserin diğer ikinci bölümünde yeryüzünün hem şekli hem de yedi iklimi ele alınır. Ardından son bölüme geçildiğinde yeryüzüyle ilgili ölçü bilgisi verilirken gezegenlerin birbirine olan uzaklıklarından da bahsedilir.
Ali Kuşçu'nun diğer çok önemli eseri de bizzat Fatih Sultan Mehmed'e verdiği ve onun adına kaleme aldığı Muhammediye adındaki matematik kitabıdır.
Ali Kuşçu'nun Matematiğe Katkıları ve bilime katkıları son derece önemlidir. Kendisi matematik ve astronomiye sağlamış olduğu katkılardan dolayı Osmanlı Devleti'nin bilim olarak ilerlemesine çok büyük bir katkıda bulunmuştur. Ali Kuşçu bilim ve matematiğe verdiği katkıların yanında aynı zamanda kendinden sonraki neslin bilim üretmesini de sağlamıştır.
Ali Kuşçu astronomi, matematik ve dil bilimi alanında çalışmalar yaparak dönemin bilimine ve tüm bilim tarihine büyük bir önem kazandırmış, gelişme kaydetmesini sağlamıştır.