2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ve İstanbul Üniversitesi ortaklığında düzenlenen "I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu", 13-15 Haziran'da İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
21 ÜLKEDEN 79 BİLDİRİ SUNULDU
30 Haziran 2018'de aramızdan ayrılan dünyanın önde gelen bilim tarihçilerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin'in hatırasını yaşatmak amacıyla düzenlenen "I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu"nda, Sezgin'in İslâm medeniyetinde gelişmiş bilimlere ait literatürü konu edinen Geschichte des Arabischen Schrifttums (GAS) adlı eseri başta olmak üzere çalışmalarının mahiyeti ele alındı.
İki ayrı salonda düzenlenen eş zamanlı oturumlarda; İslâm bilim tarihi yazıcılığı ve Fuat Sezgin'in katkıları, İslâm bilimlerinin gelişimindeki siyasi, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörler, İslâm medeniyetinde geliştirilen bilimsel aletler ve teknoloji ürünleri gibi farklı temalarda 21 ülkeden 79 bildiri sunuldu.
Üç gün süren ve yoğun bir katılımla gerçekleştirilen "I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu"nun Değerlendirme Oturumu ise 15 Haziran'da İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu'nda düzenlendi.
Burada yaptığı konuşmada, organizasyonun gerçekleşmesinde emeği bulunanlara teşekkürlerini sunan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Başkanı Mecit Çetinkaya, "Bu organizasyonu yakından takip eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve Vakfımızın Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan'a, hocamıza verdikleri değerden dolayı teşekkür ediyorum. Vakfım adına oldukça yararlı bir sempozyum oldu, hepinize katılımlarınızdan dolayı minnettarım." diye konuştu.
PROF. DR. BAŞAR, "BAŞARILI BİR BİLİMSEL ŞÖLEN GERÇEKLEŞTİRDİK"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar ise Düzenleme Kurulu olarak yaklaşık bir yıldır yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirterek, sempozyumu başarılı bir şekilde tamamladıklarını ifade etti.
Üç gün boyunca çok verimli ve başarılı bilimsel bir şölen gerçekleştirdiklerini söyleyen Başar, "Rahmetli hocamızın ruhu şad olsun. Böyle büyük bir toplantının gerçekleşmesini arzu etmekteydi. İnşallah bundan sonraki toplantılarda da birlikte olmayı temenni ediyoruz." dedi.
PROF. DR. AK, "SEMPOZYUMUN DEVAMINI PLANLIYORUZ"
"Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu"nu gelecek yıllar için de planladıklarını dile getiren İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konunun kapsam itibarıyla daha çok çalışılması gerektiğini kaydederek, "İslâm bilim tarihi çalışmaları sadece İslâm felsefesi çerçevesinde şekillenen çalışmalar bütünü değildir. Din ve felsefe alanındaki konular yanında doğrudan doğruya sosyal alanların birçok dalı, matematik, tıp ve diğer alanlardaki çalışmaların bütününü temsil eden bir alanı biz burada konuştuk. Konuştukça da gördük ki daha üzerine çalışılacak pek çok alan var. Temel eserler bile henüz layıkıyla işlenmemiş ve bunların mukayeseleri yapılıp, gerekli sonuçlar çıkarılmamış. Bu açıdan da biz bu toplantı vesilesiyle bunun burada bırakılmaması gerektiğine inanıyoruz. İki yılda bir bunu tekrarlamak düşüncesindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı'nın tüm unsurlarıyla sempozyum organizasyonunda yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Ak, sempozyuma merkez birimlerinin yanında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde de büyük katkı sunan Kültür ve Turizm Bakanlığına içten teşekkürlerini iletti.
PROF. DR. ANDI, "DÜŞÜNCE, SANAT VE BİLİMDE İLERLEYEN TOPLUMLAR ÖZ GÜVENLİDİR"
Fuat Sezgin'in çalışmalarının İslâm medeniyeti mensuplarına öz güven aşılayıcı vasıfta olduğunu vurgulayan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, bu öz güvenin kazanılmasında düşünce, sanat ve bilimde kaydedilen ilerlemenin büyük etkisi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Bir uygarlık sosyal hayatın pek çok alanında kendisini gösterir. Birçok sütun üzerinde yükselir. Ekonomi, siyaset ve askeri ilişkiler gibi... Ancak bir uygarlığı taşıyan üç ana sütun nedir dediğinizde, düşünce, sanat ve bilim sütunları öne çıkar. Eğer bir uygarlık kendisini bu üç alanda emsalinden daha fazla öne çıkarmışsa veya emsali ile boy ölçüşebilir şekilde inşa etmişse, o uygarlık geleceğe ulaşmış demektir. Bu, İslâm medeniyeti için de böyledir. İslâm medeniyetinin bütün alanları içerisinde bilhassa İslâm düşüncesi, İslâm sanatı ve İslâm bilimi öne çıkmaktadır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar diğer bütün alanların üzerine çıkan mahiyette bir önem ve öncelik arz eder. Bu üç alan, bizim gibi İslâm medeniyetinin çocuklarına bilimsel katkılardan önce bir öz güven verir. Düşünce, sanat ve bilimde var olmanın getirdiği öz güven, bir medeniyetin peşini bırakmamamızı ve ona aidiyet duygumuzu kaybetmememizi de doğurur. İşte ben Fuat Sezgin Hoca'nın misyonunu ve Fuat Sezgin adına veya ondan sonra bu alanlarda yapılacak olan faaliyetleri bu bağlamda yorumluyorum. Prof. Dr. Fuat Sezgin'in yakın dönem İslâm düşüncesi, bilimi ve tarihi alanındaki yeri ve önemi burada kendisini göstermektedir. Bu etki umarım ki bereketlenerek nesilden nesle çoğalacaktır. Vefatının üzerinden çok az bir zaman geçmesine rağmen bu türden etkinliklerin bu kadar takdirle rağbetle gerçekleştiriliyor olması da memnuniyet vericidir."
Sempozyumun üç gün boyunca aynı ilgiyle takip edilmesinin çok kıymetli olduğunu belirten Andı, "Bu konularda daha çok araştırma yapmaya, söz söylemeye mecburuz. O yüzden sempozyuma gösterilen ilgi teşvik edici olmalıdır. Bu ilgi, tüm bir yıl boyunca süren Fuat Sezgin etkinliklerini haklı çıkardı ve sempozyum Fuat Sezgin yılını taçlandırdı. Bundan sonra devamını getirmek de boynumuza bir borçtur." dedi.
Fuat Sezgin Hocayı ve vefatının ardından onun adını takdir ederek devamını sağlayan Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere siyasal iradeye teşekkürlerini sunan Prof. Dr. M. Fatih Andı, tüm kalıtımcılara, dinleyicilere, çalışma arkadaşlarına ve öğrencilere de sonsuz teşekkürlerini iletti.