Türk tarihinin en önemli savaşları arasında yer alan Çanakkale Savaşı, İttifak Devletlerinden Osmanlı İmparatorluğu Ordusu ve İtilaf Devletlerinin orduları arasında gerçekleşmiştir. 18 Mart 1915'te başlamış olan Çanakkale Savaşı, neredeyse 9 ay sürmüş ve 9 Ocak 1916 tarihinde Türklerin büyük zaferi ile sona ermiştir."Çanakkale geçilmez!" sözünün söylendği Çanakkale cephes komutanı ise hepimizin yakından tanıdığı bir isimdir.
ÇANAKKALE CEPHESİ KAÇ YILINDA AÇILDI?
Çanakkale cephesinin Deniz savaşları 19 Şubat 1915 tarihinde açılmış; 18 Mart 1915 senesinde sona ermiştir. Bu tarihten sonra asıl savaşların yaşandığı kara kısmına Gelibolu Yarımadası'nda geçilmiştir. Cephenin asıl açılış tarihi olarak kabul edilen 18 Mart 1915 tarihinde kara savaşları başlamış bu savaşlar 9 Ocak 1916 tarihinde ise sona ermiştir.
ÇANAKKALE CEPHESİ NEDEN AÇILDI?
Çanakkale cephesi'nin açılma nedenleri birçok farklı başlıktan oluşmaktadır. 1. Dünya Savaşı'nın en önemli cephelerinden olan Çanakkale cephesinin açılması için çok güçlü sebepler ortaya çıkmıştır. Bu sebeplerden bazıları şunlardır;
ÇANAKKALE CEPHESİ KONUTANI KİMDİR?
Çanakkale cephesi komutanları hem İttifak hem de İtilaf Devletleri tarafından oldukça fazladır. İttifak Devletleri'nden Osmanlı İmparatorluğu Ordusundan olmayan sadece iki komutan olmuştur.
Çanakkale cephesi İttifak Devletleri komutanları şu şekildedir;
Çanakkale cephesi İtilaf Devletleri komutanları ise şu şekildedir;
ÇANAKKALE CEPHESİ HAKKINDA BİLGİ
Çanakkale cephesi, 1. Dünya Savaşı için oldukça büyük bir öneme sahiptir ve bu cephe 1. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştirmiştir. 1. Dünya Savaşı'nın uzamasına neden olan bu cephe, Türk Ordusunun büyük zaferi ile sonuçlanmıştır. 18 Mart 1915 tarihinde açılan Çanakkale cephesi, 9 Ocak 1916 tarihine kadar etkin bir şekilde açık kalmıştır. Çanakkale cephesinin savaşları Gelibolu Yarımadası'nda gerçekleşmiştir. Bu cephedeki savaşlar genel olarak Osmanlı Ordusu ve Birleşik Krallık orduları arasında gerçeklemiştir. Çanakkale cephesinin sonucunda çok fazla hem sivil hem askeri kayıp verilmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin fitili ateşlenmiş ve Türk halkının savaşı kazanmaya olan inancı artmıştır.