2020 yılında yaşanan koronavirüs pandemisi ve kısa süre önce meydana gelen İzmir depremi nedeniyle insanlar doğal ortama ve sosyal donatılara sahip, az katlı yapıları daha çok tercih etmeye başladı. Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, sıkışık kent yaşamından bunalanların artık sadece bir konuta değil, çocuklarıyla birlikte huzurlu bir yaşam alanına sahip olmayı istediklerini belirterek, sosyal donatıların ve depreme dayanıklı binaların talep gördüğünü söyledi. İzmirde özellikle Bornova ve Bayraklı'da hasarlı binaların bulunduğunu ve burada oturanların kiralık konutlara ve daha az katlı binalara ilgi göstermeye başladığını dile getiren Tanyer, "Konut piyasası hareketli günler yaşıyor. Mevcut tüm birikimlerini bir eve yatıran insanların artık daha fazla mağduriyet yaşamamaları için daha bilinçli hareket etmeleri gerekiyor. Ev satın alırken evin mimari tasarımı kadar kadar binanın teknik özelliklerine ve yeterliliklerine de bakmak önem kazandı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da zemin ile birlikte konutun yapım tarihi, statik yapısı, betonarmesi ve binaların ilgili birimlerden yapı kullanım belgesinin olması önem taşıyor. Kısacası üstyapı kadar altyapı ve zemine de dikkat edilmeli ve müteahhitlerden gerekli bilgileri almalı. İzmir yapı denetimi konusunda Türkiyedeki pilot illerden biriydi. Ülkemizde donanımlı mimar, mühendis, teknik personel ve jeologlar bulunuyor. İzmir, yapı denetiminin en iyi uygulandığı iller arasında yer alıyor" diye konuştu.
GÜVENLİK ÖN PLANDA
Tanyer Yapı olarak, insanların mutluluğunu, güvenliğini ve konforunu ön planda tutan projeleri yaşama geçirdiklerini söyleyen Münir Tanyer, şöyle devam etti: "Konutları planlarken her detayı düşünerek insanlara sunuyoruz. Konutların inşaasında ve yapı malzemelerinin seçiminde çevre bilinci ve sürdürülebilirliğe önem veriyoruz. Artık insanların konut tercihleri ve beklentileri değişti. Binaları sadece bir barınma alanı değil bir yaşam alanı haline getirmek için çalışıyoruz. Evlerin yüksek kalite malzemeye ve teknolojik cihazlara sahip olması yeterli değil, sosyal hayatın ön planda olması da bizim için önemli. Bunun yanısıra projelerimiz lokasyon olarak, kent merkezine, sağlık ve eğitim alanlarına da yakın olması nedeniyle tercih ediliyor. Biz de bu beklentilere uygun revizeler yapıyoruz." "İzmir'in birinci derecede deprem bölgesi üzerinde bulunduğunu hiç bir zaman unutmamak gerekiyor" diye konuşan Münir Tanyer, bugüne dek teslim ettikleri tüm projelerin sağlam temeller üzerinde ve depreme dayanıklı nitelikte olduğunu söyledi. Tanyer, "Projelerimizde deprem güvenliği bizim için çok önemli. 9 şiddetinde depreme dayanıklı olacak şekilde konutlar yapıyoruz. Planlama aşamasında jeolojik etüdler, yapı denetimi ve kendi ekiplerimizle birlikte projenin her aşamasında titizlikle kontrollerimizi gerçekleştiriyoruz. Herkes müteahhit olamaz. Bunun için deneyim, teknik bilgi, beceri ve donanımlar gerekir. 2000 yılından sonra yapılan binalar depreme dayanıklı olacak şekilde inşaa edildi. Yeni yapılan konutlar bu dönemde daha çok tercih edilecektir. Nitelikli konut projeleri de ilgi görmeye devam edecektir" dedi.
TAN URLA İLE DOĞAL YAŞAMA MERHABA
YENI konut projeleri için de çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Münir Tanyer, "Önümüzdeki yılbaşında yeni projemiz olan Urla Bademler köyünün karşısında yer alan Tan Urla'ya başlamak istiyoruz. Bu yaklaşık 20 yıldır planladığımız ve arsasını da satın aldığımız bir projeydi. Yatay mimariye örnek olacak nitelikteki Tan Urla, 200 dönüm arazi üzerinde çok geniş yeşil alana sahip önemli bir modern köy projesi. Projenin toplam alanının yüzde 85'i yeşil alan statüsünde. 3+1,
2+1, 1+1 ve dubleks daire çeşitleri olacak. Her evde bahçe bulunacak. Temel çalışmalarına 2021'in ilk aylarında başlayacağız. Konutların teslim tarihini ise 36 ay olarak öngörüyoruz" diye konuştu.