İzmir'in Tire ilçesi tarihi yapılarından mutfağına kadar birçok alanda farklı kültürlerin etkileşiminin, hoşgörünün örneklerini bugüne taşıyan yapısıyla dikkati çekiyor. Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Roma ve Bizans devletlerine ev sahipliği yapan ilçede, 13. yüzyılda Aydınoğulları Beyliği ile Türk egemenliği başladı. 1426'da Osmanlı Devleti'ne geçen Tire, Müslümanların hakimiyetiyle şehir hayatına ait birçok esere sahip oldu. İlçede, özellikle Osmanlı zamanında yapılan camiler, dönemlerine ait izleri taşıyor.
50 ADET TARİHİ CAMİ VAR
Birçok doğal felakete, savaşa rağmen yüzyıllardır ayakta kalan asırlık ibadethaneler, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından eski görünümüne kavuştu. Doğal güzellikleri, her salı düzenlenen pazarı, süt ürünleri ve tarihi değerleriyle bilinen Tire ilçe merkezinde ayakta olan 56 caminin 50'si, Osmanlı ve Beylikler dönemine ait. Bunlardan en önemlisi "Yavukluoğlu" olarak da bilenen Yoğurtluoğlu Külliyesi (Camisi), Yavukluoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırıldı. Cami, rasathane, imarethane, medrese, şadırvan ile kabristandan oluşan ve mimarisiyle dikkat çeken külliye, büyük bir restorasyon çalışmasının ardından 2005 yılında yeniden ibadete açıldı. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan, o dönemde çok önemli ilim ve devlet adamları yetiştiren Yoğurtluoğlu Külliyesi, ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. "Yahşi Bey Camisi" olarak bilinen Yeşil İmaret Camisi ise yeni Aydın Sancağı'nın ilk beyi Halil Yahşi Bey tarafından 15. yüzyılda yaptırıldı. Yahşi Bey Camisi, Anadolu'da ilk yarım kubbe denemelerinin yapıldığı eser olarak dikkat çekiyor. 2. Selim döneminde yaptırılan Yeni Cami ise Tire'deki camiler arasında kesme taşlardan yapılan tek eser. Yeni Cami'nin bahçesinde ilk bağımsız hastane olan "Gureba Hastanesi" bulunuyor. Kara Kadı Necmettin, Lütfi Paşa, Kadızade, Mehmet Paşa, Hafsa Hatun gibi camiler de ilçede ön plana çıkıyor. Ege'deki turizm hareketliliğinden daha fazla pay almak isteyen Tire'de, ecdat yadigarı camiler buna önemli katkı sunuyor.
'KORUNUYOR'
Tarihçi yazar Munis Armağan, Tire'nin konum olarak dönemin en önemli kentlerinden olduğunu söyledi. Osmanlı Devleti döneminde sancak merkezi olan ilçeye, yaklaşık 400 yıl boyunca İzmir, Aydın, Alaşehir, Çeşme, Salihli gibi yerlerin bağlı olduğunu belirten Armağan, "Fatih zamanından itibaren Tire'de cami zenginliği doğar ve 16. yüzyılda zenginleşir. Mükemmel bir cami olgusu çıkar ortaya. Tire her eseriyle incelenmeye değerdir" diye konuştu.