Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit düşen Emniyet Müdürü Dursun Acar'ın 8 yaşındaki kızı Elif Naz Acar, özlem duyduğu babasının anılarıyla büyüyor. Şehit Dursun Acar'ın emekli öğretmen eşi Özgül Acar ve 7 yaşındaki kızı Elif Naz Acar, birlikte hayat mücadelesine devam ediyor. Acar, 15 Temmuz gecesi eşinin giydiği botunu, kıyafetlerini, bere ve şapkalarını, apoletlerini, mesleki başarı belgelerini, sertifikalarını, diplomalarını özel odada saklıyor. Odanın duvarlarını şehidin fotoğraflarıyla donatan Özgül Acar, 15 Temmuz'un seneyi devriyesinde vatanı kurtarmak için canını feda eden eşi ile gurur duyuyor. Ülke için şehit düşen 248 kişiden biri olan Dursun Acar için Artvin'de yapılan şehitliğe pandemi nedeniyle ziyarete gidemeyecek olan Özgül Acar, "İzmir'de eşim için kendim Kuran okuyacağım. İzmir İl Emniyet Müdürümüz Hüseyin Aşkın'ın talimatıyla şehit eşim için lokma döktürülecek. Gönlümüz Artvin'deki şehitliğe gitmeyi çok isterdi. Ancak koronavirüs nedeniyle gidemiyoruz" dedi. Kızının da babasının mezarına çiçek bırakmak istediğini ifade eden Acar, "Her 15 Temmuz'da şehitliğe giderdik. Artvin Valiliği çelenk getirirdi. Çelengi de kızıma koydururlardı. Ancak bu sene kısmet olmayacak" diye konuştu.
'GURUR DOLUYUZ'
Umulmadık bir anda babasını kaybeden kızının hala bu tedirginliği yaşadığını anlatan anne Özgül Acar, şöyle devam etti: "Bazen bana gelip 'Anne sen de ölürsen ben ne yaparım?' diyor. Beklenmedik bir zamanda babasını kaybedince içinde bu kaybetme korkusu hala var. Kızıma devamlı anlatıyorum. 'Senin baban gibi kahramanlar olmasaydı Suriye gibi olabilirdik. Kendimize ülke arayabilirdir. Bu yüzden 15 Temmuz'u demokrasi bayramı olarak kutluyoruz' diyorum. Bu sefer de 'Anne böyle cümleler kurma. Duygulanıyorum' diyor. Bazen de 'anne keşke babam ressam olsaydı. Polis olmasaydı. Başına böyle bir şey gelmezdi' diyor. 15 Temmuz'da kendini siper eden, sokaklara çıkan polisler ve cesur vatandaşlarımız sayesinde şu an özgürce sokaklarda gezip dolaşabiliyoruz. Kendi vatanımızda yaşayabiliyoruz. Her geçen gün acımız büyüyor ama gururluyuz. Eşimi vatan, bayrak ve demokrasi uğruna hayatını kaybetti. Kızım da ileride bunu idrak edecek yaşa geldiğinde babasıyla gurur duyacak. 'İyi ki şehit kızıyım' diyecek. Eşimle birlikte 248 şehidimizi toprağa verdik. Eşimle birlikte hepsinin mekanı cennet olsun. Allah hepsini nur içinde yatırsın" dedi.
BABAMIN BAHÇESİ
ACAR, kızının şehit babası gibi, büyüyünce özel harekat polisi olmasını çok istediğini ama meslek seçimi konusunda kararını kendisine bıraktığını söyledi. Elif Naz da babasını çok özlediğini anlatırken, "Babamın bahçesine (kabrine) gidince dua ediyoruz. Babamın bahçesinde çiçekler var, onları suluyoruz. Ona olan sevgimizi bu şekilde gösteriyoruz." dedi.