İzmir Karşıyaka'da yaşayan İlayda Hacıoğlu Gürleyen (28), 4 Ağustos 2019'da çocukluk aşkı Ali Kaan Gürleyen (28) ile evlendi. Çift Soma'ya yerleşirken, İlayda'ya lenfoma kanseri teşhisi konuldu. Çift yumurta ikizinin verdiği örnek uyumlu çıkmayınca İlayda'nın eşi ve ailesi, kök hücre aramaktan vazgeçmedi. Eşi destek olmak için saçlarını kazıttı. Doktoru, her kürü 97 saat süren kemoterapinin 3'üncü kürünü tamamlayan Gürleyen'e, uyumlu donör bulunursa, 4'üncü kürden sonra nakil olabileceğini söyledi. Uygun kök hücrenin bir an önce bulunması için aile, ilk olarak Soma'da Türk Kızılay aracılığıyla kan bağışı kampanyası düzenledi. 750 kişiden kök hücre bağışı toplandı. Karşıyaka Spor Kulübü taraftarrının desteği ile ikinci kampanya, Karşıyaka'da düzenlendi. İlayda ve eşinin düğün fotoğraflarının olduğu pankartlar, Karşıyaka sokaklarına asıldı. Hastalığı yenebileceğine inanan İlayda, İzmirlileri kök hücre bağışı yapmaya çağırdı.
'ZAFER İNANANLARIN'
İlayda, Kent Hastanesi'nde gördüğü kemoterapi tedavisinin 4'üncü kürünü tamamladığı sırada, doktorundan sevindirici haberi aldı. 10'da 10 uyumlu 2 genetik ikizinin bulunduğunu öğrenen İlayda ve ailesi, heyecanla nakil gününü beklemeye başladı. Ancak, hastaneye kontrole gittiğinde aldığı haberle yıkıldı. İki donörün de nakilden vazgeçtiğini öğrenen İlayda Hacıoğlu Gürleyen, sosyal medya hesabından, "Donör vazgeçmiş. Peki ya sizin de başınıza gelse? İnsanlık ölmüş. Vicdan duyguları tamamen yitirilmiş. Bir insanın umutlarıyla oynamak ne kadar basit olmuş. Ben mücadelemden vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Yalnızca sizlerden isteğim, lütfen bu tarz bağışlar yaparken karşınızda bu iyiliği bekleyen insanların yerine kendinizi koymanız ve umutlarıyla oynamamanız. Mücadeleye devam durmak yok. Zafer inananlarındır" paylaşımını yaptı.
'VAZGEÇMEYİN'
Anne Seval Hacıoğlu ise "Donörlerin vazgeçmesi hem bizim hem de İlayda için bir yıkım oldu. Ama inanıyorum ki bulacağız ve tedavimize devam edeceğiz. Üç tüp kan vermek hayat kurtarmak demek ama önemli olan bunu sonuna kadar götürebilmek. Eğer üç tüp kan verip sonradan vazgeçiyorsanız 'hiç vermeyin' derim. Bir insana hayatını bağışlamak o yolun sonuna kadar gitmek demektir. Lütfen gerçekten bağışçı olmak istiyorsanız, yolun sonuna kadar gidin" dedi. İlayda'nın doktoru, İç Hastalıkları ve Hematoloji Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü ise, "Donör olmak gönüllülüğe dayanan bir şey, vazgeçmemeleri hastaların hayatı için çok önemli" diye konuştu.