Karşıyaka ilçesinde oturan İlayda Hacıoğlu Gürleyen, geçen yıl 4 Ağustos'ta çocukluk aşkı Ali Kaan Gürleyen ile evlendi. Evlendikten sonra eşiyle birlikte Soma'ya yerleşen İlayda, 4 ay sonra öksürük şikayetiyle doktora gitti. Burada yapılan ilk muayenede İlayda'ya farenjit olduğu söylendi. Daha sonra boynunda oluşan şişlikleri göstermek için 26 Aralık'ta Ege Üniversitesi Hastanesi'ne giden İlayda, lenfoma kanseri olduğunu öğrendi. Hastalığı öğrendikten sonra gücünü hiç kaybetmeyen İlayda'nın büyük şans olarak görülen çift yumurta ikizinin verdiği örnek uyumlu çıkmadı. Bunun üzerine, İlayda'nın eşi ve ailesi, kök hücre aramaktan vazgeçmedi ve ona destek olmak için saçlarını kazıttı. Doktoru, Kent Hastanesi'nde tedavisine devam eden ve her kürü 97 saat süren kemoterapinin 3'üncü kürünü tamamlayan Gürleyen'e, uyumlu donör bulunursa, 4'üncü kürden sonra nakil olarak hastalığı atlatacağını söyledi. Uygun kök hücrenin bir an önce bulunmasını isteyen aile, önce Soma'da Kızılay aracılığıyla düzenledikleri kan bağışı kampanyayla 750 kişiden kök hücre bağışı topladı. Daha sonra Karşıyaka Spor Kulübü taraftarlarının da destekleri ile Karşıyaka'da bir kan bağış aracı ile kampanyaya devam etti. İlayda ve eşinin düğün fotoğraflarının olduğu pankartlar Karşıyaka sokaklarına asıldı. Hastalığı yenebileceğine inanan İlayda, kendisi ve tüm hastalar için İzmirlileri kök hücre bağışı yapmaya çağırdı. Lenfoma kanserinin yaygın olduğunu hasta olduğunda anladığını anlatan İlayda Hacıoğlu Gürleyen (28), "İlk öğrendiğimden beri gelip geçecek diye düşündüm. Kendimi yıkmadım. Hep güçlü durdum ve hiç düşmedim. Kan değerlerim hep iyiye gitti. Çok kısa sürede hastalığın sonuna yaklaştım. Hastalığı yenme derecesine geldim. Kök hücre nakli olabilmem için çok donör ihtiyacımız var. Herkesi donör olmaya davet ediyorum. Bu kampanyayı aslında sadece benim için değil tüm hastalar için yapmaya karar verdik. Umarım herkese hayırlı olur, ben haricinde birçok hastaya da umut oluruz" diye konuştu.
'HEP GÜÇLÜ DURDUM'
İlayda'nın eşi Ali Kaan Gürleyen (28) ise, "Ben İlayda'ya 'hastalığı sen yeneceksin, beyninde bitirdikten sonra geri kalan işler bana ait, sen onları düşünme' dedim. Her zaman yanında oldum. O bana 'Saçımızı kazıtıyor muyuz?' dediğinde hemen kazıttık. İlaçların ağır olduğundan bahsetmişlerdi ama bize ağır gelmeyeceğini söyledim ona. Biz bunu bir şekilde atlatacağız. Çok şükür güzel gidiyoruz. Umarım kök hücre de bulunduğu zaman tedavimiz sonuçlanacak" dedi. Hastalığın tanısı ilk konulduğunda çok üzüldüğünü söyleyen anne Seval Hacıoğlu (49) şunları söyledi: "Çok şükür tedavimiz olumlu gidiyor. Kök hücre bulunursa tedavisi tamamlanacak. Onun için bölge bölge yer yer Kızılay'la birlikte kök hücre kampanyaları yapıyoruz. Bugün de güzel bir yoğunluğumuz vardı, ilgi güzeldi. Fakat maalesef bilgi sahibi değiliz ve başımıza gelmeden anlayamıyoruz. Bugün benim başıma gelen yarın sizin başınıza da gelebilir. Bu yüzden lütfen duyarlı davranalım. Kök hücre bağışı hayat kurtarıyor. 3 tüp kan bir hayat. Bunu mutlaka yapmalarını istiyorum" diye konuştu.