ARA transfer dönemi başladı. Kulüplerin çoğu borç batağında. Mevcut yönetimler,
bir yandan eski borçları ödeme telaşına düşerlerken, bir yanda da atıp tutmaya başladılar. Oysa kasalar tam takır. Mevcut borçlar, faizleri ile birlikte dağ gibi büyürken, yeni transferler peşinde koşturmaya başladılar. Puan silme cezaları, transfer yasakları kimsenin umurunda değil. Sezonu kurtarma adına , kulüplerinin gelecekleri ile oynuyorlar. Küme düşmeyi her şeyin sonu gibi görenler, geri dönülmez bir yolculuğa çıktıklarının da farkında değiller.
Orduspor, Karabükspor, Manisaspor, Bucaspor gibi nice canlı örnekleri görmezden gelenler var. Kulüplerini gırtlağa kadar borç batağına sokanlar, işler ters gittiğinde arkalarına bakmadan kaçıyorlar. Transfer yapmayı, gazetelerde manşetlere çıkmayı, TV ekranlarında boy göstermeyi marifet sayanlar, iş hesap vermeye geldiğinde mızıkçı çocuklar gibi" sayım suyum yok" deyip görünmez adam oluyorlar.
Alt yapılara, genç yeteneklere metelik göstermeyenler, adı sanı bilinmeyen yabancılara ve menajerlerine para yağdırıyorlar. Bu ara transfer döneminde de, bu filmi yeniden vizyona koyanlar var. Zira, bir- kaç aklı başında kulüp ve yöneticilerin dışında, geri kalan çoğu kulübümüz ne yazık ki geri dönülmez bir maceraya çoktaaan yelken açtılar bile. " Demedi demeyin ", zamanı geldiğinde su almaya başlayan gemiyi önce onlar terk edecekler.