İzmir'de 25 yıllık öğretmen Cemile Bayar, 30 yıllık öğretmen Sultan Berna Kumbaracı ve 20 yıllık öğretmen Firdevs Öner, meslek hayatları süresince en fazla manevi tatmin duydukları dönemi yaşıyor. Hasan Tahsin Özel ve Mesleki Eğitim Merkezi'ni artık farklı bir okul gibi görmediğini anlatan Cemile Bayar, "Burada 15 yılı doldurdum. Tayinim buraya çıktığında bu okulla ilgili bilgim yoktu. Başlangıçta tereddütte kaldım. Ama bu 15 yıl bana çok şey kazandırdı. Çok farklı çocuklarla çalışıyoruz. Onların neye tepki verebileceğiyle ilgili kendimizi geliştiriyoruz. Onları yönlendirmeye çalışıyoruz. Hepsi birbirinden farklı" dedi. Bütün öğretmenlerin özverili olduğunu ancak yoruldukları anlar da olsa birbirlerini hoşgördüklerini kaydeden Bayar, "Beklenmedik anda çocukların bir tepkisiyle karşılaşınca o yorgunluk tamamen ortadan kalkıyor. Atölyede güzel bir ortam var. Sadece boncuk dizenler de var, daha zor çalışmaları yapabilen öğrencilerimiz de var. Öğretmenler gününde sürprizlere alışığız. Ama bizim için her gün özel. Ben çocuklardaki ilerlemeyi görünce çok mutlu oluyorum, onlarla gurur duyuyorum" diye konuştu. El sanatları atölyesinde yeni beceriler öğrenmenin mutluluğunu yaşayan Doğukan Balduk (17), "Ben okulumdan çok memnunum. Öğretmenimi çok seviyorum, atölyede yeni şeyler yapıyoruz. Cemile öğretmenim bize çok şey öğretti. Bütün öğretmenleri çok seviyorum" dedi. Hem atölyede çalışıp hem Karabağlar Belediyesi'nde staj yapan Dilan Beşkaya (17) da okul bittikten sonra Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na girip devlet kurumlarına atanmak istiyor. Atölyeyi çok sevdiğini anlatan Beşkaya, "Ben 3'üncü sınıf öğrencisiyim. Önceden bilmediklerimi Cemile hocadan öğrendim. Burada etamin (perde yapmakta kullanılan, pamuk, keten ya da ipekten, gevşek ve delikli dokunmuş bir kumaş) yaptım. Aynı zamanda çalışıyorum. İlk kez iş sahibi oldum. Biraz yorulsam da çok mutluyum. Burada öğrendiğim için oraya çabuk alıştım" diye konuştu.