Fransa'nın Bordeaux kentinde doğup büyüyen Christine Perrin'in aşkı uğruna yerleştiği Türkiye, yuvası oldu. Tatilini geçirmek için 1989'da Türkiye'ye gelen Christine Perrin, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde tanıştığı Türk gencine aşık oldu. Ülkesinde ekonomi eğitimini tamamladıktan sonra Ankara'ya gelen ve 1994'te ilk eşiyle nikah masasına oturan Perrin, 2004'te İzmir'e taşındı. İlk evliliğinde sorunlar yaşayan Perrin, eşinden boşandıysa da doğup büyüdüğü Fransa'ya dönmemeye ve iki çocuğunu da Türkiye'de büyütmeye karar verdi. Fransız Kültür Merkezi'nde çalışan Perrin, arkadaşları aracılığıyla Levanten kökenli Türk vatandaşı Mark Abajoli ile tanıştı. Perrin, sevgiyi yeniden Türkiye'de bulup ikinci kez nikah masasına oturdu. Yaşadığı Karataş semtinden işine bisikletle gidip gelerek, dar sokaklarda fotoğraf çekerek, Türkiye'nin doğal güzelliklerini keşfederek bir ömür geçirmeyi tercih eden Perrin, memleketi olarak da İzmir'i benimsedi.
TÜRK VATANDAŞI OLDU
Christine Perrin, Türkiye'nin keşfedilmemiş, sakin yerlerine hayran olduğunu belirtti. Annesi ve diğer aile üyelerinin halen Bordeaux şehrinde olduğunu dile getiren Perrin, "Fransa'ya her yaz gidiyorum. Küçük oğlum orada yaşıyor. Ama 3 hafta sonra Türkiye'ye, İzmir'e, evime dönmek istiyorum. 24 yaşına kadar Fransa'da okudum, orada büyüdüm ama yetişkinliğim Türkiye'de geçti. O yüzden burası evim oldu" dedi. Perrin, "Türk vatandaşı oldum, bu kültüre de ait oldum. Aslında iki kültür arasındayım. Fransa'da başka bir parçam var, burada başka bir parçam var. Sezen Aksu, Sertap Erener, Candan Erçetin dinlerim. O kadar entegre oldum ki gittiğim düğünde göbek atarım" ifadelerini kullandı. Evlerinde Türkçe konuştuklarını belirten Perrin'in eşi Mark Abajoli ise, "Türk yemekleri tüketiyoruz. Türkiye'yi evimiz olarak görüyoruz" dedi.