KonuK ettiği rakibi
Osmanlıspor'un 3 puan gerisinde maça başlayan
Altınordu,
maçı kazanıp puanları eşitleme hesapları
içinde idi. Oyuna da iyi başlamış ve
golü yediği 9. dakikaya kadar da 2 kez hızlı
hücumla rakip kale önüne kadar sokulmuş
ama pas tercihlerinde hata yapınca
eli boş dönmüştü. Erken gelen gol sonrası
oyunun temposu hiç düşmüyor,
orta alanlar çabuk geçiliyor ama rakip
kale önlerinde işler kesat gidiyordu,
iki takım adına da. Soyunma
odasına
1-0 geride giden Altınordu,
ikinci yarıya da istediği gibi
başlayamadı. Hem gol yollarında
etkisizlerdi, hem de savunmada
büyük zorluklar yaşıyorlardı.
Osmanlıspor skor avantajı
ile oynamanın morali ile ikinci
golü ararken, Altınordu kalecisi
Erce, 2. golü yememek için tek
başına direniyor ama 64. dakikada
peş peşe yaptığı kurtarışlara
rağmen topu filelerinden çıkarmak
zorunda kalıyordu. Tecrübeli rakibi
karşısında artık işleri daha da zorlaşmış,
uzatma dakikalarında gelen
penaltı golü de işin tuzu biberi
olmuştu. Nitekim maç bu
skorla biterken,
10 maçlık yenilmezlik serileri de
son buluyordu. Hem oyun
hem skor olarak kötü yakalandılar rakiplerine.
Belki çok koştular, çok mücadele ettiler
ama topu rakip yarı alana taşıdıklarında
sanki hep akıntıya karşı kürek çeken bir
görüntüleri vardı. Kaleci Erce'nin takımın
en iyisi olduğu söylersek, ne demek istediğimiz
daha iyi anlaşılır.