Serbest piyasa ekonomisi, özgürlükçü yanı ile ilk bakışta en ideal iktisadi model olarak görülebilir.
Liberal düzende, doğada zıt kutupların birbirini dengeleyerek tıkır tıkır işleyen sistem oluşturması gibi fiyatların da arztalep dengesinde kendiliğinden oluşması umulur...
Kağıt üzerinde tamam ama işleyişte pek de öyle değildir!
Ortaya çıkan tehdit ise bu modellemenin mimarı insanın ta kendisidir!
Doyumsuz egoları yüzünden açlık duygusunu dizginleyemeyenler, serbest piyasa ekonomisinin temel dayanağı özgürlüğü haksız kazanç özgürlüğüne çevirir, kantarın topuzu işte o zaman kaçar!
Tekelleşme hatta bir araya gelerek kartelleşme hortlar, iş çığırından çıkar!
Örtülü ya da kılıfına uydurulmuş ayarlamalar ile ayarı bozulan terazi, tüketicinin
hatta üreticinin aleyhine, satıcının lehine tartmaktadır artık!
Dur diyen çıkmalıdır, o da devlettir!..
Piyasaları düzenleyen ve denetleyen kamu kurumları bu yüzdendir.
Rekabet ortamının bozulup bozulmadığına, manipülasyonlar ile haksız kazanç elde eden olup olmadığına bakılır.
Ne de olsa işin içinde, insanoğlunun zayıf noktalarından para vardır!
Üretici-tüketici zincirinde fiyat oluşurken gösterilen küçücük bir müsamahanın bile nelere mal olduğunu gıdada gördük!
Fırsatçılar önce kırmızı ette haksız kazanç oyunu oynadı!
Kuruluşunun 40'ıncı yıldönümü 1992'de özelleştirme kapsamına alınıp tesisleri satılan, 2005'te yanlıştan dönülerek yeniden diriltilen
Et ve Balık Kurumu müdahalede bulununca fiyat çizgisi tersine döndü.
Benzer durum son olarak sebzede yaşandı!
Üreticiden doğrudan ürün alabilen zincir marketler, kendilerine tabi koşullar oluşturarak fiyatları adım adım tırmandırdı.
Marketlerin yüksek kazanç oranları ile şişirdiği fiyatlar çarşı-pazar için de emsal teşkil etti, cep yakan meyve-sebze etiketleri enflasyonun ateşini yükseltti.
Tanzim satışla neşter vurulunca fiyatlar makul seviyeye geriledi...
Zincir marketlerin ve tüccarların üreticiden doğrudan tarım ürünü almasını önleyecek yasal girişim de başlatılarak çözümü kalıcı hale getirecek adım atıldı.
Son dönemde gıdadaki fiyat ve gramaj oyunları, serbest piyasanın kontrol altında tutulmaması halinde olabilecekleri önümüze serdi!
Hukuk eğitimine şu sözle başlanır:
Homo homini lupus.
(İnsan insanın kurdudur!) Devletin kökenleri de bu meşhur cümleye
dayandırılır.
Özgürlüğe tamam...
Sınırsız özgürlüğe, başkasına zarar verme ve haksız kazanç peşinde koşma özgürlüğüne hayır!
Bu da ancak kamu erkiyle mümkün!
Kıssadan hisse...