Lıglerımızde, hakemlerimize itirazlar ve eleştirileri hiç bitmiyor. VAR geldi ama tartışmalar diz boyu.
Evet, hakemlerimiz kötü bir sezon geçiriyorlar. Ancak oyun içinde aldatmacalar, auta çıkan topa korner isteyenler, bir taç kararında bile ortalığı yangın yerine çeviren teknik direktörlerimize ve futbolculara ne demeli? En ufak bir itmede bile yerden kalkmayan futbolcularımız var. Saygı çerçevesinde yapılan itirazlara ve hakem eleştirilerine sözümüz yok. Ancak, liglerimizde daha ilk düdükle birlikte aç kurtlara dönüşen futbolcu kardeşlerimizin, Avrupa Kupalarındaki
'kuzu, kuzu' tavırları gözden kaçmıyor.
Son F.Bahçe-Zenit maçını mükemmel yöneten Fransız hakemin Fenerbahçe aleyhine verdiği penaltı kararına hiç itiraz eden olmadı.
ZENİT MAÇINDA DERS GİBİ KART
OYSA bu düdük bir lig maçında çalınsaydı neler olurdu neler. Maçı yöneten hakemin bir kararında itiraza yeltenen Zenit'li bir oyuncuya gösterdiği sarı kart ders niteliğindeydi.
Hakeme itiraz, hakem kararını değiştirmiyor. Hakemler de, VAR da eleştirilecektir. Ancak itiraz ve eleştirilerin
de bir saygı çerçevesinde yapılmasını beklemek,
bir izleyici olarak hakkımız değil midir?
Kavga, kaos, yöneticilerin yaptıkları acımasız eleştiriler takımlarımıza ceza olarak dönüyor.
Başa dönersek, liglerimizdeki aç kurtları anımsatan futbolcularımızın, Avrupa maçlarında "kuzuların sessizliğine" büründüğünü de ıskalamayalım.
Yabancı hakeme gösterdikleri saygıyı, bizim hakemlerimize de bekleriz.
Aksi takdirde, MHK başkanı değişse ne olur, değişmese ne olur. Oysa, saygı ve sevgi ortamını geri getirmeliyiz önce. Süleyman Seba'ları, Özhan Canaydın'ları, Faruk Ilgaz'ları, Adnan Süvari'leri geri getiremediğimize göre, saygı ve sevgiyi indirin sahalara, hepsi bu. Çok mu zor ?